Etiket: mircea lucescu

Mircea Lucescu, Ukrayna’da yaşananları anlattı

Dinamo Kiev’in başarılı teknik direktörü Mircea Lucescu, Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi sonrası ülkesi Romanya’ya dönmek durumunda kaldı. Lucescu, Dinamo Kiev Yönetimi’nin talebi üzerine Kiev’den ayrılarak uzun bir araç yolculuğunun sonunda ülkesine vardı.

1991-96 yılları arasında Brescia’nın da teknik direktörlüğünü yapan Lucescu, İtalyan basınından Bresciaoggi’ye bir röportaj verdi ve Kiev’de yaşananlara, dönüş yolundaki sıkıntılara ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte Mircea Lucescu’nun İtalyan basınına yaptığı açıklamalar:

Arka planda gelen çocuk sesleri üzerine: “Onlar benim torunlarım ve torunumun çocuğu. 4 yaşında. Öğrenir öğrenmez bana sarılmak adına yanıma geldiler”

“Eşim ve ailem, televizyonda gördükleri sonrası geri dönmem için günlerdir yalvarıyorlardı. Dönmeyi istemesem de başkan ve oyuncularla konuştuktan sonra döndüm. Onlarla sürekli iletişim halindeyim. Onları Kiev’den almanın bir yolunu bulmalıyım. Özellikle oyuncular var aileleriyle birlikte. Yanlarında çocukları var. Artık orada kalınamaz”

‘Kontrol edilmesi en zor duygu korkudur’

“İspanya ve Türkiye’de kamp yaptık. Cumartesi döndükten sonra perşembeye kadar idman yaptık. Bu durumlarda kontrol edilmesi en zor duygu korkudur”

“Dinamo’nun antrenman tesislerinde televizyonumuz yoktu. Ukrayna televizyonları da halkı telaşa sürüklemek istemiyor ve savaşın görüntülerini yayınlamıyordu. Bilgi bana Romanya’daki ve dünyanın her yerindeki sevdiklerimizden geldi. Hatta Brescia’da bulunan birçok arkadaşımdan da geldi. Bu yüzden isteksizce karar verdim. Ama bunu riskleri sınırlandırarak yapmak durumundaydık”

Lucescu, hava sahasının kapatılması nedeniyle arabayla Kiev’den ayrılmak durumunda kaldı. Araç Moldovalı menajeri Arcadje Zaprojanu’ya aitti.

“Gece yolculuk ettim. İlk 100 kilometrede saatteki hızımın 20 kilometreyi geçmedi. Amaç, 5 kilometrelik bir kuyrukla karşılaştığımız Moldova sınırına ulaşmaktı. Yolu uzattık. Neredeyse bir gün boyunca arabadaydık. 500 kilometreyi aştık ama risklerden kaçınmanın tek yolu buydu”

“Ukraynalılar gururlular, milletlerine bağlılar. Size garanti ederim ki uzun süre savaşacaklar ve direnecekler”

‘Geri dönmek için sabırsızlanıyorum’

“Rus halkı eminim savaşa karşıdır. Moskova ve St. Petersburg’daki gösterileri gördüm. Ukrayna’daki bu müdahaleye halk değil, Başkan Putin karar verdi. Bir ateşkes ve diplomasinin gereğini yerine getirmesini umuyorum. Ne olacağını gerçekten bilmesem de Kiev’e geri dönmek ve Dinamo ile yola devam etmek için sabırsızlanıyorum”

“Ama hayata geri döndüğümü söylemeyin. Bu çok yanlış. Aklım ve kalbim ile Kiev’deyim. Onlarla birlikteyim. Roberto De Zerbi, Polonya’ya giden trenle Ukrayna’yı terk etmeye çalıştıklarını ama henüz gerçekleşemediğini biliyorum”

Lucescu’dan flaş açıklama: Romanya’ya dönmeyeceğim

Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması, futbolu da vurdu. Buna göre Ukrayna’da, sıkıyönetim kararı ile tüm ligler askıya alındı. Ukrayna’da ne zaman spora devam edileceği henüz netlik kazanmadı.

Dinamo Kiev teknik direktörü Mircea Lucescu, konuyla ilgili olarak, “Ukrayna’da 30 gün boyunca tüm spor faaliyetleri durduruldu. Kiev’den ayrılıp Romanya’ya dönmeyeceğim, korkak değilim. Umarım aptalların başlattığı bu savaş bir an önce durdurulur. Bu savaşın başlamasını hiç mümkün görmemiştim” dedi.

Mircea Lucescu: Hakkımda çıkan haberler tamamen asılsız

Ukrayna Premier Ligi’nde devre arasına girilirken takımı Dinamo Kiev’i ikinci sezona hazırlamak için Antalya’da getiren Mircea Lucescu, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş ihtimaline karşı önlem alarak takımı bir süre daha Antalya’da çalıştırmaya karar verdiği yönünde çıkan haberlere tepki gösterdi.

DHA muhabirine özel açıklama yapan teknik direktör Mircea Lucescu, sezon hazırlıklarının aylar öncesinden planlandığını belirterek, “Bu kamp 2 ay öncesinden planlandı. İlk 10 gün kampımızı yaptık. Takımımız 3 günlüğüne Kiev’e gitti. Ben de 3 günlük arada eşimin yanına Bükreş’e gittim. Oradan direkt Antalya’ya kamp alanına geldim. Takım da yine Antalya’ya geri geldi. Biz planlı bir şekilde kamp yaptık. 22 Şubat’ta Kiev’e döneceğiz. Hakkımda çıkan haberler tamamen asılsız” dedi.

KALECİ BOYKO: ŞAMPİYON OLACAĞIZ

Takımın kalecisi ve 2015-16 sezonunda Beşiktaş ‘ta forma giyen Denys Boyko, hedeflerinin şampiyonluk olduğunu belirtti. Denys Boyko, sezona hazırlık kampının çok güzel geçtiğini anlattı. Antalya’da hava şartlarının da iyi olduğunu belirten Boyko, “Türkiye ligi futbolda güzel bir ligdi. Türkiye Süper Ligi’nde her zaman atak yapan takımlar ön plandaydı. Benim Beşiktaş’ta oynadığım zamanda genelde çok yabancı vardı. Güzel bir süreç geçirdim. Çok güzel deneyim kazandım. Şu an kendi ligime ağırlık verdiğim ve çok yoğun olduğum için Türkiye’deki ligi fazla takip edemiyorum ama Türkiye Süper Ligi her zaman ön plandaydı” dedi.

‘HER ZAMAN ÖN PLANDAYIZ’

Dinamo Kiev’deki çalışmalar ve hedeflerini DHA’ya değerlendiren Denys Boyko, “Biz her zaman şampiyonluğa oynayan bir takımız. Çok güzel zaman geçiriyoruz. Gerek Şampiyonluk Kupası, gerek Süper Kupa, gerekse Şampiyonlar Ligi’ne hazırlanmak konusunda biz her zaman ön plandayız ve şampiyonluğa oynuyoruz” diye konuştu.

‘ÇOK İYİ HAZIRLIK MAÇLARI YAPIYORUZ’

Ukrayna Premier Ligi’ndeki ikinci sezona çok iyi başlayacaklarını ifade eden Denys Boyko, “Çok güzel şartlar var burada. Çok iyi hazırlık maçları yapıyoruz. Özellikle 3’ücü kampımızda hava durumu çok iyi. İnşallah güzel şekilde kampı geçirip ikinci turu da güzel bitirip şampiyon olacağız” dedi.

KARAVAEV: TÜRKİYE ARTIK EVİM GİBİ

2017 yılı ara transfer döneminde Fenerbahçe ‘de forma giyen sağ bek oyuncusu Oleksandr Karavaev, “Yaklaşık 12 yıldır Türkiye’ye kamplara geliyorum, artık kendi evim gibi. Fenerbahçe’de de oynadım. Çok güzel zamanlar geçirdim. Fenerbahçe’nin çok güzel taraftar kitlesi var. Bana bunu hissettirdiler. Her zaman Türkiye’de oynamayı çok sevmişimdir. Olursa gene oynarım” dedi.

‘ŞAMPİYONLUĞA, LİDERLİĞE OYNUYORUZ’

Antalya’da sahalardaki ve otellerdeki şartların çok güzel olduğunu belirten Oleksandr Karavaev, DHA’ya verdiği özel röporajda “Çok güzel zaman geçiriyoruz. Çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda gideceğiz. Umarım orada da güzel sonuçlar alacağız, sonuçta şampiyonluğa liderliğe oynuyoruz. Türkiye’ye çok teşekkür ederim. Çok güzel hizmet veriyorlar. Bütün Ukrayna’daki takımların hemen hemen hepsi buraya kamplara şartlar iyi olduğu için geliyor” diye konuştu.

ANTRENMANDA FISKİYE ŞAŞKINLIĞI

Teknik direktör Mircea Lucescu’nun yönettiği antrenman sırasında sahadaki fıskiyeler açıldı. Çalışma esnasında ıslanan oyuncular bir anda şaşkınlık yaşadı. Lucescu görevlilere uyarıda bulunarak, fıskiyeleri kapattırdı. Fıskiyelerin kapanmasıyla antrenman hız kesmeden devam etti.

Mircea Lucescu, Ukrayna futboluna damga vuruyor

Ukrayna Premier Lig ekibi Dinamo Kiev, Rumen teknik direktör Mircea Lucescu yönetiminde sergilediği performansla dikkati çekiyor.

Türkiye’de Beşiktaş ve Galatasaray ’da yaşadığı şampiyonlukların ardından Ukrayna’da Shakhtar Donetsk ile elde ettiği başarılarla kulübün tarihine geçen Lucescu, sezon başında bu kez Dinamo Kiev’in yolunu tuttu.

Sezon başından bu yana Shakhtar Donetsk’teki geçmişi nedeniyle Dinamo Kiev taraftarları tarafından protesto edilen ve göreve geldikten 4 gün sonra istifa kararı alıp vazgeçen tecrübeli çalıştırıcı, devam eden tepkilere rağmen takımını zirveye taşıdı.

Lucescu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ukrayna’da teknik direktör olmanın zorluğundan bahsederek, “Ukrayna futbolu, Türk futbolu gibi zor. Dinamo Kiev taraftarının beni sevmemesi normaldi. 12 yıl boyunca Shahktar Donetsk’in başındaydım ve birçok şampiyonluk kazandım. Tabii ki o zamanlar Dinamo Kiev en büyük rakibimizdi. Şimdi ise Dinamo Kiev’i zirveye taşımak için çabalıyorum. Taraftarın tamamı değil, sadece bir kısmı bana tepkili. Taraftar bana alışıyor, onlarla ilişkim iyi.” şeklinde konuştu.

Ligde zirvede

Mircea Lucescu yönetiminde ligde 15 haftada 10 galibiyet, 4 beraberlik, 1 mağlubiyetle 34 puan toplayan Dinamo Kiev, Shakhtar Donetsk’in bir puan önünde liderlikte yer alıyor.

Dinamo Kiev’i Ukrayna liginde 2015-2016 sezonundan sonra ilk şampiyonluğuna taşımaya çalışan Lucescu, “Dinamo Kiev’i yeniden uluslararası futbol seviyesine çıkarmak için mücadele ediyorum. Şu an lideriz ama şampiyonluğu konuşmak için çok erken. Öncelikli hedefim takıma Avrupa düzeyinde bir futbol oynatmak. Burada yeni bir ekip oluşturuyorum. Gerçekten heyecan verici.” değerlendirmesinde bulundu.

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ise Barcelona ve Juventus’un ardından grubunda 3. sırayı alan Dinamo Kiev, yoluna Avrupa Ligi’nde devam etti. Dinamo Kiev, Avrupa Ligi son 32 turu ilk maçında sahasında Belçika ekibi Club Brugge ile 1-1 berabere kaldı.

Öte yandan 75 yaşındaki Lucescu, Dinamo Kiev’in başında UEFA Şampiyonlar Ligi tarihinin en yaşlı teknik direktörü unvanının sahibi de oldu.

Kadronun büyük kısmı Ukraynalı futbolculardan oluşuyor

Dinamo Kiev, büyük bölümünü Ukraynalı futbolcuların oluşturduğu kadrosuyla şampiyonluk mücadelesi veriyor.

Sezon başında fazla transfer yapmayan Dinamo Kiev, kadrosunda daha önce Beşiktaş’ta oynayan Denys Boyko, Fenerbahçe ’de forma giyen Oleksandr Karavaev ve MKE Ankaragücü’nde görev yapan Gerson Rodrigues gibi isimleri de bulunduruyor.

Takımın en skoreri Viktor Tsygankov, bu sezon 11 gole imza attı. Carlos de Pena ise 5 gollük katkı sağladı.

Kiev ekibinde şartların daha zor olduğunu vurgulayan Lucescu, “Dinamo Kiev’deki günlerim, Shakhtar Donetsk’teki günlerime benzemiyor. Shakhtar Donetsk’te çalıştığım dönem kadromuzda 15 Brezilyalı futbolcu vardı. Burada elimde çok büyük yıldızlar yok. Tamamen gençlerden kurulu bir kadro ve kısıtlı imkanlarla mücadele ediyoruz. Doğru düzgün transfer bile yapamadık.” yorumunu yaptı.

Birçok takımda lig şampiyonluğu yaşadı

Romanya ve Ukrayna’da birçok kez yılın teknik direktörü ödülüne layık görülen Lucescu, çalıştırdığı 7 takımda şampiyonluk sevinci yaşadı.

En önemli başarılarını gösterdiği Shakhtar Donetsk’te 8 kez şampiyonluk yaşayan Mircea Lucescu, Galatasaray, Beşiktaş, Dinamo Bükreş ve Rapid Bükreş’te ise birer kez ligi zirvede tamamladı. Rumen teknik adam, İtalya’nın Brescia ve Romanya’nın Corvinul Hunedoara takımlarıyla ise ikinci ligde şampiyonluğa ulaştı. Ayrıca Galatasaray ile 2000’de UEFA Süper Kupa kazanan Lucescu, 2008-2009 sezonunda ise Shakhtar Donetsk’in başında UEFA Kupası zaferi elde etti.

Lucescu, milli takım düzeyinde ise Romanya (1981-1986) ve Türkiye’de (2017-19) görev aldı.

Şubat 2019’da Türkiye Milli Takımı’ndan ayrıldıktan sonra 1,5 yıla yakın takım çalıştırmayan Lucescu, Dinamo Kiev’in başında futbola dönmenin güzel olduğunu belirterek “Yeşil sahalar hayatımın bir parçası. Futbol en büyük keyfim. Takım çalıştırmak, mücadele içinde olmaktan çok keyif alıyorum.” ifadelerini kullandı.

Dinamo Kiev, Lucescu’yu takımın başına getirdiğini açıkladı

A Milli Futbol Takımı’ndan ayrıldıktan sonra herhangi bir takım çalıştırmayan ve son olarak adı Trabzonspor ‘la anılan tecrübeli teknik adam Mircea Lucescu’nun yeni takımı resmen açıklandı. Tecrübeli teknik adam Ukrayna takımı Dinamo Kiev’le 2+1 yıllık sözleşme imzaladı.

“UKRAYNA’YI ÖZLEMİŞTİM”

Lucescu anlaşmayla ilgili olarak “Ukrayna’yı çok özlemiştim. Burada çok başarılı yıllar geçirdim. Dinamo Kiev’de de başarılar elde edeceğimi umuyorum. Bana güven duyan Dinamo Kiev Başkanı Surkis’e teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

“KIEV BAŞARILI GÜNLERİNE GERİ DÖNECEK”

Dinamo Kiev Başkanı Igor Surkis ise “Lucescu ile 2+1 yıllık sözleşme imzaladık. Dünyanın en iyi teknik direktörlerinden birini getirdik. Dinamo Kiev’i başarılı günlerine geri döndüreceğine inanıyoruz.” sözlerini sarf etti.

Milli takımda Lucescu dönemi sona erdi

Türkiye Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklama şu şekilde;

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, A Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu ile bugün yapmış olduğu toplantının ardından Rumen teknik adamın sözleşmesinin karşılıklı feshedilmesi konusunda kendisiyle anlaşma sağladı.

Türkiye Futbol Federasyonu olarak, Türk futbolu için yapmış olduğu çalışmalar ve A Milli Takım’da geleceğin takımını oluşturmak adına genç futbolcular konusunda gösterdiği hassasiyet için Sayın Mircea Lucescu’ya teşekkür eder, bundan sonraki kariyerinde başarılar dileriz.

Toplantının ardından bir açıklama yapan Rumen teknik adam, şunları söyledi;

“Türkiye A Milli Takımı’nın kadrosunu yenilemek ve gençleştirmek hedefiyle çıkmış olduğumuz yolda çalışmalarımızı tamamladığımıza inanıyorum. Geldiğimiz süreçte, yaklaşmakta olan 2020 Avrupa Şampiyonası Elemeleri öncesinde TFF yönetiminin ve yeni teknik direktörün önünü açmak için karşılıklı anlaşarak bu kararı aldık.”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyelerine görev sürem boyunca bana inandıkları ve destekledikleri, ekibime de çalışmalarımda bana yardımcı oldukları için teşekkür ediyorum. Türkiye’nin kalbimde daima özel bir yeri olacak.”

Lucescu: Kimseyi kapıyı kapatmadık

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Mircea Lucescu, İsviçre’de Tunus ile yapılan hazırlık maçında kırmızı kart gören milli futbolcu Cenk Tosun’un benzer bir hareketi tekrarlamayacağını söyledi.

Rumen teknik adam, yarın Moskova’da Rusya ile yapılacak hazırlık maçı öncesinde karşılaşmanın oynanacağı CSKA Arena’da düzenlenen ve futbolculardan Hasan Ali Kaldırım’ın da katıldığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Rusya’nın, ev sahipliği yapacağı 2018 FIFA Dünya Kupası öncesinde son hazırlık maçını oynayacağına değinen Lucescu, “Burada herkes milli takımını Dünya Kupası öncesinde son kez görmek istiyor. Dünya Kupası’na hazırlanmaya çok önceden başladılar. Bunun için Rus oyuncuların büyük bir motivasyonu olacak ama bizim genç oyuncularımızın da oynama arzusunu sahaya yansıtacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

Tunus karşılaşmasında kırmızı kart gören Cenk Tosun’un örnek bir futbolcu olduğunu dile getiren Lucescu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Orada olanı analiz etmek kolay değildi. Ertesi gün Cenk gelip bizden özür diledi. Kusura bakmayın ama bu konuda gerektiği gibi eğitimli değiliz. Eğitim konusunda biraz daha fazla efor göstermemiz gerekiyor. Yaptığı hareket konusunda bir şey söylemeyeceğim çünkü bu tür hareketler oluyor. Sinirlenen herkes bu tür davranışlarda bulunabilir. Sonuçta kurban aranıyorsa bir tane çıkıyor. Bunu yapmamalıydı. Kolay değil ve onu da anlıyorum. Babasının hırpalandığını düşündü. Cenk, hayatında hiç kırmızı kart görmemiş, hep örnek davranmış bir oyuncu. Sadece babasını gördüğünde yapmaması gereken jest yaptı. Bence bu tür bir davranışı tekrar etmeyecektir. Öfke kontrolü yapacaktır. İçinden öyle gelmiş ama biz Türkler buna alışığız aslında. Hiçbir oyuncumuz bundan sonra bu tip bir davranışta bulunmayacaktır. Türkiye’nin imajı için önemli olan bir müsabakada yarın Rusya’ya karşı sahada olamayacak.”

A Milli Takım’ın aday kadrosunda yer almayan Arda Turan’dan ilerleyen dönemde yararlanacağını vurgulayan 72 yaşındaki teknik adam, “Arda Turan’ın bir cezası var. Kendisi 31 yaşında ve yetenekli bir oyuncu. Önümüzdeki periyotta kendisinden istifade etme yoluna gideceğiz. Kimseye kapıları kapatmış değilim. İçinde bulunduğumuz dönemi, genç oyuncularla geçirme süreci olarak değerlendirdik. 20-22 yaşlarında kulüplerinde oynamayan futbolcularımız vardı. Bunları milli maçlar yoluyla tecrübelendirmeye çalıştık. Dünya Kupası’na giden 3 takımla hazırlık maçı yapan tek ülkeyiz, ben de bunu yapan tek teknik direktörüm. Bunun tecrübe anlamında bize olumlu yansıyacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Zenit takımının eski teknik direktörü olduğu için birçok Rus futbolcuyu tanıdığını aktaran Lucescu, “Rusya Milli Takımı’ndaki futbolcuların hepsiyle iyi ilişkilerim var. İyi bir Dünya Kupası geçirmelerini diliyorum.” diye konuştu.

Shakthar Donetsk’ten eski futbolcusu Fred’in Manchester United’a transferini de yorumlayan Rumen çalıştırıcı, ”Fred’in Manchester United’a transferinden çok mutluyum. Onu Shakhtar’a aldığımda pozisyonunda Taison, Bernard gibi isimler vardı. Ben de onun mevkisini değiştirip, daha defansif bir rolle orta sahaya çektim.” ifadelerini kullandı.

HASAN ALİ KALDIRIM: “ARTIK HEDEFİMİZ 2020”

Milli futbolcu Hasan Ali Kaldırım ise Dünya Kupası’na gidemedikleri için üzüldüklerini ve hedeflerinin 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmak olduğunu söyledi.

Milli takımın genç bir jenerasyona sahip olduğunu aktaran Hasan Ali, “Dünya Kupası’da oynamak isterdik ama olamadı. Sadece hazırlık maçı için buradayız. Artık hedefimiz 2020. İyi bir yolda olduğumuzu düşünüyorum. Genç bir jenerasyonla bu yola çıktık. Aramızda yetenekli ve iyi genç kardeşlerimiz var. Onların tecrübe kazanmasıyla daha iyi yerlerde olacağımızı düşünüyoruz. Her geçen gün hocamızın oynatmak istediği futbolu geliştireceğiz. Bunu son hazırlık maçlarında sahaya yansıttık. Sadece zamana ihtiyacımız var. Zamanla daha iyi bir takım olacağız.” diye konuştu.

Son maçlarda yedikleri gollerin bireysel hatalardan kaynaklandığına değinen 28 yaşındaki sol bek, “Herkes hata yapıyor. Biz de hata yaptık. Ondan hariç, oynanan futbol iyi bir yolda olduğumuzun göstergesi.” ifadelerini kullandı.

Hazırlık maçında yarın karşılaşacakları Rusya’nın Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağı için istekli ve heyecanlı olduğunu aktaran Hasan Ali Kaldırım, şöyle devam etti:

“Dünya Kupası’nda olamadığımız için üzgünüz. Artık önümüze bakmamız ve kendimizi geliştirmemiz lazım. Böyle önemli turnuvalara zor katılıyoruz. Onun için kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yeni hocamızla iyi bir yoldayız. Ev sahibi Rusya’ya da başarılar diliyorum. Yaklaşık 10 gün içinde açılış maçını oynayacaklar. Onların istekli ve heyecanlı olduklarını görüyoruz. Yarın son hazırlık maçını oynayacaklar. Bu isteği ve heyecanı bize yansıtacaklardır. Biz de 14 gündür kamptayız. Çok yoğun ve iyi bir şekilde çalıştık. Bu kamp dönemini galibiyetle kapatmak istiyoruz. Bir sonraki buluşmamız eylül ayında olacak ve resmi maçlarımız başlayacak. Ayrıca Rusya ile bir senede 3 kere karşılaşacağız. Bu da iki ülke için ayrı bir tecrübe olacaktır.”

Hasan Ali Kaldırım, duran toplarda bazen konsantrasyon eksikliği yaşadıklarını aktararak, “Duran top, günümüz futbolunda çok önemli. Gizli silah olabiliyor. Savunma oyuncusu olarak oyun durduğunda bazen konsantrasyon eksikliği yaşayabiliyorsunuz. Bir saniyelik disiplinsiz davranışınız gole sebep oluyor. Duran toplarda akıllı davranmak gerekir. Rusya, fizik güç ve boy anlamında bize karşı çok üstün. Bizim için bir dezavantaj. Onun için akıllı davranmak lazım. Topa sıçrayamasanız bile vücudunuzla onların topa vurmasını engelleyebilirsiniz. Son dakikalarda yenilen gollerde konsantrasyon eksikliği yaşayabiliyoruz. Bunu düzeltip daha akıllı davranmalıyız.” şeklinde görüş belirtti.

Fenerbahçe’den takım arkadaşı Roman Neustaedter’in Rusya’nın 2018 FIFA Dünya Kupası nihai kadrosuna alınmamasını değerlendiren Hasan Ali, “Roman oda arkadaşım. Yaklaşık 1,5 senedir bu turnuvaya nasıl hazırlandığını, nasıl istekli olduğunu çok iyi biliyorum. Aday kadroya alınmadığı için çok üzgünüm. Roman, bu turnuvada oynayabilmek için elinden geleni yaptı, çok iyi de bir sezon geçirdi ama hocanın kararı. Saygı duymak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Hasan Ali’ye Fenerbahçe Kulübünde yaşanan seçim ve Ali Koç’un başkanlığa gelmesiyle ilgili soru üzerine araya giren Lucescu kulübüyle ilgili soru sorulmamasını istedi.

A Milli Takım, Rusya ile yapacağı özel maçın hazırlıklarını, CSKA Arena’da teknik direktör Mircea Lucescu yönetiminde gerçekleştirilen antrenmanla tamamladı.

Atilla Türker yazdı: Lucescu ve acı gerçekler

Emirhan Ergün, Erhan Karayer, Bülent Uzun, Murat Akça, Sinan Osmanoğlu, Uğur Parlak, Çetin Güngör, Sebahattin Usta, Okan Sarı, Umut Sözen, Serdar Eylik, Fatih Kaldan, Mert Özkaptan, Emre Turan, Ömer Sümer, Şahin Aygüneş ve Ayhan Güçlü.

Kim mi bunlar? A Genç Milli Futbol Takımımız. Şöyle ki… 10 yıl önce Rusya karşısında Ay-Yıldızlı formayı giyen 18 yaş grubu gençlerimiz.

Şimdi ne durumdalar? Tutunamadılar!

Evet… 10 yıl önce “yarınlarımız” diye Milli Takım’a çağırdığımız bu oyuncuların tamamına yakını piyasada yok. Kimi futbolu bıraktı. Kimi alt liglerde oynuyor. Kimi ise amatör kümede top koşturuyor.

Şu da var. Her biri 60’şar, 70’şer kez genç milli oldu. Mesela Erhan Karayer 75, Umut Sözen 73, Murat Akça 68 defa bu büyük onuru yaşadı.

Bu ekip o dönem başarılı işlere de imza attı. Bir yıl içinde oynadığı 29 maçın 19’unu kazandı. Sadece 3’ünde yenildi. Belçika, Hırvatistan, Rusya, Ukrayna gibi güçlü rakipleri dize getirdi.

Ama ne yazık ki, öncesi ve sonrasında olduğu gibi… Bu jenerasyon da tam bir hayal kırıklığı yaşadı.

İşin özü şu: Futbolumuzdaki çarpık politika yüzünden… Gençlerimiz bozuk para gibi harcanıyor.

Çünkü… Ülkemizde altyapıya verilen önem, sıfırın biraz üstünde! Doğal yetenekleriyle bir yerlere gelebilen gençlerimiz, belli bir noktadan sonra beceriksiz yöneticiler ya da teknik adamlar sebebi ile bir kenara itiliyorlar.

Yoksa belli bir yaşa kadar dünyanın en iyilerini bozguna uğratan kardeşlerimiz… Sonra nasıl böyle ortadan kaybolurlar!

Ülkemizde son 20 yılda kaç oyuncu vitrine çıktı? Az. Yok denecek kadar az.

Evet! Temele inmek gerekiyor. Bunun için de Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Dünya futbolunda gelişmiş ülkelerde ne yapılıyorsa… Bizde de o yapılsa yeter.

Örnek… Almanya 16 yıl önce yeniden yapılanmaya gitti. Bu doğrultuda 2002 ile 2017 yılları arasında altyapı için 1 milyar Euro’ya yakın yatırım yaptı. Her yıl için ortalama 67 milyon Euro harcadı.

Ülkemize dönelim. Bizde yayın ihalesi sonucu kulüplere aktarılan para yıllık 500 milyon dolara ulaştı. Demem o ki… Mevzuatta düzenleme yapılırsa bu iş çözümlenir. 500 milyon doların sadece yüzde 15’i yani 75 milyon doları altyapı için harcansa… Almanya ya da Belçika benzeri hamleler yapılsa… Türkiye Futbol Federasyonu gözetiminde iyi bir eğitim hamlesi başlatılsa… Sürünen futbolumuz, ayağa kalkmaz mı! Gerçek anlamda patlama olmaz mı! Yeni yıldızlar ortaya çıkmaz mı! Futbolumuzun marka değeri artmaz mı! Fırtına gibi bir A Milli Takım oluşmaz mı! Tarihe geçecek bir jenerasyon yakalanmaz mı!

Ama! Benimki de laf… Futbolumuzda belli koltukları işgal eden malum yöneticiler olduğu sürece… Genç yeteneklerimizi dışlarız. Kulüpleri babamızın malı gibi kullanırız. Cambaz menajerlere paraları kaptırırız. Kapalı kapılar ardında atraksiyon yaparız. İçi geçmiş yabancılara kucak açarız. Paraları har vurur harman savururuz. Koltuğu kaptırmamak için bin takla atarız. Kulüpleri batırırız. İndiragandilere seyirci kalırız. Altyapıları para tuzağı haline getiririz. Ahbap-çavuş ilişkilerle günü gün ederiz. Tesadüfi başarılarla gönül eğleriz.

Sonra da… Lucescu’dan medet umarız!