Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı’nın Fanatik gazetesi’nden Yakup Çınar’a açıklamalarda bulundu. Açıklamalar şöyle;

‘Düşme korkumuz yok’

“Sezon başında hedefimiz ilk 10 içinde olmaktı. Ama içimden gizlice 8 hatta 5. sırayı istemiyordum desem yalan olur. Şansızlıklar ve sakatlıklar yaşadık. Mensah sezonu kapattı. Bir de takım yeni, birbirlerine alışmaları ve o ruhun oluşması vakit alıyor. Öne geçip kaybettiğimiz puanlar oldu. Teknik ekibimiz bunlardan ders alıyordur. Ama en azından şunu söyleyeyim düşme kelimesini kullanmıyoruz. Öyle bir korkum yok!”

‘Hikmet hocadan memnunuz’

“Takımın durumundan memnunum. Hikmet hocam hep düşme hattındaki takımları kurtarmaya gitmişti. Hep problemli ve zor durumda olan takımlara gitmişti. Ben bu sene istikrardan yanayım. Hikmet hocamın çalışmalarından memnunum. Ben çok heyecanlıyım, yaşarım, sevinirim, ağlarım. Öfkemi ve sevincimi takımla yaşarım. Hocam da öyle çok çalışkan. Gece gündüz kafa yoruyor. Bu yüzden hep beraber adrenalin içindeyiz. Umarım hocamla sezon sonunda hedeflerimize ulaşırız.”

‘Thiam’ı satmayı düşünmüyoruz’

“Biz de oynamayan ama gidip başka kulüplerde çok iyi performans sergileyen oyuncular da var. Mame Thiam Fenerbahçe ’den geldi. Orada Thiam seviyesinde çok fazla oyuncu vardı. Şu an performansından memnunuz. Afrika Kupası’na gitmeseydi, gol krallığında daha önde olabilirdi. Thiam’ın durumunu soranlar oldu ama satmayı düşünmediğimiz için görüşmedik. Anlamamak ayıp değil öğrenmemek ayıp. Belki erkek başkanlar bu kadar araştırmıyordur. Kulübü yönetmem için ne öğrenmem gerekiyorsa hepsini öğrenmeye çalışıyorum. Davalar var, dosyalar var, transfer var, futbolcularla aynı dili konuşabilmek, çok şeyi öğrenebilmeniz gerekiyor. Öğrenirken de yönetiyorum.”

“Erkek başkana kel ya da kilolu diye kimse bir şey söyleyemez”

“Ben çok yerde başkanım. STK’larda da başkanım. Benim Allah herhalde kaderime birçok konuda ilk olmamı yazdı. Kayseri gibi muhafazakâr bir şehirde sanayide kendi kendine var olabilmeyi gösterdim. Kayseri Sanayi Odası’nın ilk kadın meclis üyesiyim. Tarihe geçme şeylerim çoktur. Başkanlığı seviyor muyum? Başkanlığı seviyorum. Başkanlığın konforunu yaşama keyfim hiç olmadı. Arkama yaslanıp hiç maç izlemedim. İlk kadın başkansın, kimse alışkın değil. Tepki de görüyorsun. Çok fazla cinsiyetçi saldırılara uğruyorum. Hiçbir erkek başkan kel ya da kilolu diye kimse bir şey söylemez. Benim kilom bile millete dert oluyor. Uğraşmıyorum, alışacaklar diyorum ama tarihe bir şekilde geçtim ve bunu da iyi bir yerde sonlandırmak istiyorum. Bütün kadınlar benden bir şey bekliyor. Ben bunu başaramazsam Türkiye’deki kadınların yüzde 50’si bir şey kaybedecekmiş gibi olacak.”

“Çocukları dolar olarak görmesinler”

“Doğan Alemdar hâlâ beni arıyor saçını kestirmiş güzel oldu mu diye soruyor… Bizim ilişkilerimiz böyle. Doğan Alemdar şu an Fransa 1. Lig’de direkt oynamaya başladı. Emre Demir daha 18’i doldurmadığı için Barcelona’ya gidemedi. Kampta görünce git diyorum. Nurettin Korkmaz’ı Portekiz’e verdik. Neden gönderdim. Futbolcu babaları çocuklarına büyük zarar veriyor. Çocuklarını ezmesinler, onlar yarış atı değiller. Futbolcu babalarıyla çok büyük mücadele ediyorum. Çocukları meta, dolar ve Euro olarak görüyorlar. Babaları uzak tutmaya çalışıyorum, dengeleri bozuyorlar”

“Alt yapıyı ben okutuyorum”

“Ben de anneyim ve annelerin çocuklarıyla alakalı kaygılarını gayet iyi biliyorum. Bakın ben çok kızıyorum, bu çocukları okutmuyor aileler. O planı hâlâ hayata geçiremedik ama alt yapımızın karşısında bir eğitim kurumu var. Altyapımıza dışarıdan getirdiğimiz oyuncuları bu özel okula gönderiyoruz. Masraflarını ben kendi şahsım adına karşılıyorum. Altyapıya yine benim gibi hırslı birini getirdik. Altınordu’dan ayrılan şef scoutu getirdik.”

“Göztepe taraftarı gibi”

“Taraftarımız yeterli desteği veriyor. Kapalı Kale taraftar grubumuz her zaman arkamızda. Kayseri’nin normal halkı başarı hikayesini seviyor. Kent kültürü olan futbol şehirlerini seviyorum. Düşme hattında bile olsalar oradalar. Altay, Göztepe ve Bursaspor gibi takımların taraftarlarını seviyorum. Göztepe maçına gidiyorsun, maça girmeden başlıyorlar bağırmaya gidene kadar destekliyorlar. İnşallah bizim “Kapalı Kale” taraftar grubumuz da bu hale gelir.”

‘Düşme kalkınca bırakmak istedim’

“Gerçekten çok canım acıdığı dönemler oluyor. Sportif başarı olmayınca her şey yok sayılıyor. Ta raftar senden başarı bekliyor. Senin neler verdiğini ya da nelerle mücadele ettiğini tam bilmiyor. Ya da biliyor. Orada başkansan başarılı olmak zorundasın gözüyle bakıyor. Zaman zaman bırakmayı düşündüm. İlk başkan olduğumda söz verdim. Bu takımı düşürmeyeceğim diye, düştük düşme kalktı o dönemde bırakabilirdim. Ama gönlüm el vermedi.”

‘Ayakta kalana kadar’

“Finans kurumları bile benim şahsi kefaletim olmadan bir şey vermiyor. Öyle bir his ki elimi çeksem domino taşı gibi dağılacak gibi bir durum var. Bütünleşmişiz, aşırı sahiplenmişim. Onlar da beni benimsemiş. Bu kulüp bensiz ayakta kalana kadar, kendi ekonomik bağımsızlığını kazanana kadar, sağlığım el verdiği kadar başkanlığı bırakmayı düşünmüyorum.”