Etiket: halis özkahya

Sergen Yalçın’dan çok sert açıklamalar geldi!

BtcTurk Yeni Malatyaspor, ligin 11. haftasında 10 Kasım Pazar günü deplasmanda Göztepe ile yapacağı maçın hazırlıklarını Orduzu Pınarbaşı Tesisleri’nde sürdürdü. Sarı-siyahlı takımın teknik direktörü Sergen Yalçın, antrenmandan önce basın mensuplarına yaptığı açıklamada, agresif ve sürekli itirazları olan bir kişi olmadığını tüm hakemlerin bilmesini istediğini söyledi.

Yalçın, müsabakalarda genelde dördüncü hakemle muhatap olduklarını, itirazlarını bu hakeme söylediklerini anlatarak, dördüncü hakemin de kendilerini oyun içerisinde bazı konularda uyardığını dile getirdi.

Ligin 10. haftasında 2-2 berabere kaldıkları Kasımpaşa maçında ise farklı bir durumla karşılaştıklarını aktaran Yalçın, şöyle devam etti:

“Bu maçta olaylar biraz farklı gelişti. Ben Konya’da çalışırken, Konyaspor-Kayserispor maçında da Halis Özkahya beni oyundan atmıştı. Ben bunu hatırlamıyordum, sonradan bana söylediler. Haklı veya haksızdı diye girmiyorum. Ben maçtan önce kendisine başarılar diledim. Beni daha önce maçtan attığını unutmuşum, bilmiyordum. Oyun içerisinde çok enteresan durumlar gelişti. İçeride yapılan bariz hatalar bizim oyuna dahil olmamıza neden oluyor. Çünkü deplasman maçları içeridekilerden daha sıkıntılı oluyor. Ben de dördüncü hakemle kendi takımımın haklarını savunmak adına, çünkü savunmak zorundayım. Biz bunun için orada duruyoruz. Oyunu ve pozisyonları takip ederek, hakemlerle diyaloğa giriyoruz, özellikle kenar hakemlerle. Ben de o uyarıları yapmak zorunda kalıyorum. Benim işim bu.”

“Herkes şoke oldu”

Sergen Yalçın, maçın ikinci yarısında skorun 2-1’e geldiğini ve oyunun kontrolünün kendilerine geçtiğini, takımının sahada istediği formatı oluşturduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rakip takımın oyunu döndürme ihtimalinin olmadığı bir süreç başladı. Kırmızı karta kadar biz çok daha iyi oynuyorduk. O kadar sıkıntıya rağmen maçı çevirmesini bildik ama tam istediğimiz pozisyon oluşmuşken hakem arkadaşın, Robin Yalçın’ı ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan atması bizi çileden çıkardı. Eğer bir maçta böyle bir sarı kart gösterirsen en az 4’er, 5’er oyuncuyu atman lazım. Herkes şoke oldu, maçtan sonra da pozisyonu izledik. Sarı kart olsa atsın tamam problem değil ama sen bir takımın kaderiyle bu kadar basit bir şekilde oynayamazsın. Biz orada çok zor bir mücadelenin içindeyiz. Kazanacak pozisyonu yakalamışız, kazanırsak lider olacağımız pozisyonu yakalamışız. Bizim oyuncumuzu çok basit bir sarı kartla atarak, rakip takımın tekrar oyuna dahil olmasını sağlamak son derece yanlış bir şey.”

Hakemin kendisine sarı kart gösterdiği pozisyonda oyuncularına bir şeyler anlatmaya çalıştığını kaydeden Yalçın, şunları söyledi:

“Orada hakemle hiçbir temasım yok. Bana sarı kartı dördüncü hakem göstertiyor ki zaten ikinci yarı başladıktan sonra 4. hakem ne oyunu ne rakip kulübeyi seyrediyor, ben görüyorum, sürekli beni seyrediyor. Dördüncü hakem olarak senin benimle ne işin var, sen oyunu seyredeceksin, saha içini, rakip kulübeyi takip edeceksin. Hepsini birden takip etmen gerekirken, ben içeriye bir şey söylediğimde dördüncü hakem sürekli benim kulübenin önünde, benimle kontak halinde. Böyle bir şeye ne gerek var, oynadığımız müsabakalarda böyle bir şey görmedik. Hakem bana sarı kart göstermeye geldiğinde, hakemin bana sarı kart gösterdiğini görmüyorum. Oyunculara ne yapmaları gerektiğini anlatırken, hakem bana en az 30-40 metre uzaktan sarı kart gösteriyor. Kartı gösterdikten sonra dönüp gitmesi gerekirken, hakem gitmiyor. ”

Yalçın, kendisinin Türk futboluna mal olmuş bir insan olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Yıllarca bu ligde oyun oynamışım, sen benden küçüksün senin yaşın kaç? Senin bana orada saygı göstermen gerekirken sarı kartı göster, gel de ki ’Hocam sarı kart gösteriyorum, biraz daha sakin ol, oyundan atabilirim, biraz dikkat et’ gibi bana uyarılar yapması gerekirken, bana 30-40 metreden sarı kart göstererek, tekrar maçı yönetmeye gitmiyor. Buraları saygısızca ve yanlış, bunlar olmaması gereken şeyler. Bu, her teknik direktör için geçerli, sadece benim için değil. Bir hakemin amacı, oyuncular veya teknik direktörü sahadan atmak değil, sahanın içinde tutmak. Ben 10. haftayı oynuyorum, 4 UEFA Kupası oynadım, hiçbir hakemle böyle bir sorun yaşamadım.

Biz hakemin tavır ve davranışlarına şoke olduk. Oyundan atılmalar çok önemli değil atabilirsin, ceza da yiyebilirim çok önemli değil. Bu cezaları herkes yiyor. Bu saygısızca tavırlar bizi çok sıkıntıya soktu. Bana el kol hareketleri yapıyor, sen bir teknik direktöre el kol hareketleri nasıl yapıyorsun, senin böyle bir yetkin mi var? Sen bana yaptığın saygısızlıkları çık sokakta başkasına yapsana bir bakalım. Hakemin tavırlarına inanamadım.”

Maçla ilgili yazılan raporları okuduğunu ve raporların birbirini desteklediğini belirten Yalçın, “Beraberce planlanarak, yazılan bir rapor var ortada. Hakaret zaten var, el kol hareketleri var, hakemin bana karşı saygısızca bir davranışı var. Yani hakem bana karşı öyle bir görüntü sergileyecek şeyi kendinde nereden buluyor? Onlar raporlarında birçok yalan yazmış ama ben duymadığım için yalan söylemeyeyim. Hakemlerin raporunu okudum, üzüldüm, bu kadar birbirini tamamlayan yalan rapor yazmamaları gerekirdi. Daha dürüst olmaları gerekirdi, biz onları daha dürüst biliyoruz.” diye konuştu.

“Sağduyulu olmasak çok büyük olaylar çıkardı”

Sergen Yalçın, karşılaşmanın ardından soyunma odasında da yaşanan olaylar olduğunu, hayatlarında görmedikleri şeyleri gördüklerini anlatarak, şunları ifade etti:

“Soyunma odası basmalar, polisler, oyuncular, biz orada sağduyulu olmasak… Sağ olsun Kemal hoca da çok sağduyuluydu, kendisine teşekkür ediyorum. Biz orada sağduyulu olmasak soyunma odasında çok büyük olaylar çıkardı. Önüne geçilemeyecek olaylar soyunma odası koridorunda olabilirdi. Rapora bakıyorum, maçtan 5 dakika sonra soyunma odasına girmişim. Maçtan sonra federasyon yetkililerine ’İçeri girip eşyalarımı alabilir miyim?’ diye sordum, alabileceğimi söylediler. Rapora ’Maçtan sonra 15 dakika beklemeden hoca soyunma odasına girdi’ yazılmış. Ben izin istedim, yetkililer ’Problem yok, girebilirsin.’ dedi. Ben kuralın nasıl olduğunu bilmiyorum, izin alıp da girdim. Bana ’Hocam tribüne çıkman lazım, fotoğraf çekeceğiz.’ dediler, ben tribüne çıktım, maçı izledim.”

Oyundan atılmasına ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yalçın, “Bilmiyorum, egosuna yenik düştüğünü düşünüyorum. Yazık, böyle egolu bir şekilde kenardaki teknik direktörlere hiçbir hakem böyle davranmamalı, çok ayıp bir defa.” değerlendirmesinde bulundu.

Göztepe maçına hazırlandıklarını aktaran Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:

“Göztepe karşılaşması, zor bir maç olacak. Deplasmanda oynamak kolay bir iş değil. Biz bu aralar biraz fazla deplasmana gidiyoruz. Ondan sonra Fenerbahçe geliyor. Zor bir periyot geçiriyoruz. İlk yarıdaki fikstürümüz bizim için biraz sıkıntılı ama bu maçların ikinci yarısı da var. Ligin ikinci yarısında bu fikstür içeriye dönecek. Zor bir maç olacak. Umarım Göztepe deplasmanından iyi bir oyun ve skorla dönerek, milli maç arasına pozitif, mutlu bir şekilde gireriz.”

Halis Özkahya: Senin ağzını burnunu kırarım

Atiker Konyaspor’un sahasında Trabzonspor ile 2-2 berabere kaldığı maçın ardından Halis Özkahya ile Konyaspor medya sorumlusu Seyit Ali Gülcan’ın arasında bir tartışma yaşandı.

A Spor’un iddiasına göre; Konyaspor – Trabzonspor maçının ardından Konyaspor Medya Sorumlusu Seyit Ali Gülcan karşılaşmanın hakemi Halis Özkahya’ya ‘Bravo bu maçın ardından zirvede hakemliği bırakabilirsin’ diyor. Halis Özkahya, ‘Senin ağzını burnunu kırarım’ diye karşılık veriyor. Konyaspor cephesinden aldığım net bilgi bu. Olay esnasında 15 kişinin olduğu belirtildi.

Halis Özkahya’nın yönettiği maçta kazanan Celtic

UEFA Avrupa Ligi B Grubu’nun 5’inci haftasında FIFA kokartlı Türk hakem Halis Özkahya’nın düdük çaldığı maçta Rosenborg sahasında Celtic’e 1-0 mağlup oldu. Karşılaşmada Özkahya’nın yardımcılıklarını Ceyhun Sesigüzel ile Hakan Yemişken yaptı.

Lerkendal Stadyumu’nda oynanan karşılaşmada Celtic rakibini 1-0 mağlup ederek B Grubu’nda ilk iki iddiasını devam ettirdi. Konuk ekibe galibiyeti getiren golü 42’nci dakikada Scott Sinclair kaydetti.

Yusuf Namoğlu’ndan Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya açıklaması

Galatasaray – Konyaspor karşılaşmasının ardından FİFA kokartlı hakemler Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya konusunda yaşanan tartışmalar dün Kulüpler Birliği Vakfı’nın adeta TFF’ye ültumatom vermesiyle tavan yaptı.

Kulüpler Birliği’nin, Göçek ve Özkahya ile ilgili verilen kararın geri çekilmesini talep etmesinin ardından gözler TFF’ye çevrilirken, MHK’nin bir numaralı ismi Yusuf Namoğlu tartışmalara son noktayı koydu.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Namoğlu, iyi niyetle yapılan açıklamanın birileri tarafından farklı yönlere çekildiğini belirterek, “Biz geçmişte yaşanan olumsuz örnekleri yaşamamak için bilakis hakemlerimizi korumak amacıyla salı günü bir bilgilendirme yaptık. Ama üzülerek görüyoruz ki sırf hakemlerimizi korumak kollamak için yaptığımız bi bilgilendirme bugün amacının dışına çıkartılmış durumda” dedi.

İKİ HAKEMİMİZ İÇİN FARKLI BİR ŞEY YAPMADIK

Bugüne kadar VAR uygulaması sırasında protolol dışına çıkan. protokole uygulan hakem ve hakemleri tıpkı siyah-beyaz hata yapan hakemler gibi dinlendirmeye aldıklarını hatırlatan Namoğlu, “Peki neden daha önce böyle bir basın bildirisi ihtiyacı duymazken Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya ile ilgili böyle bir bildiriye açıklamaya ihtiyaç duydunuz?” sorusuna, “Bu maçtan sonra ortada müthiş bir bilgi kirliliği oluştu. Yok TFF – MHK toplanacak, hakemler hatalı bulunurlarsa, hakemlerin düdükleri asılacak, yok hakemlikleri bitirilecek filan… Böylesi olmamıştı. Ortada müthiş bir bilgi kirliliği olmuştu. Biz salı günü MHK’deki arkadaşlarımızla her zamanki gibi rutin haftalık değerlendirme toplantısını yaptık. Bu kapsamda Süper Lig’de ve alt liglerdeki hakem performanslarını değerlendirdik. Gözlemci raporlarını inceledik. Yani her zaman yaptığımız işi yaptık, bu iki hakemimiz için özel farklı bir şey yapmadık. Tabii ortada bu FİFA hakemlerimize yönelik bilgili kirliliğini önlemek, hakemliklerinin bitirilmesi, düdüklerinin astırılması gibi tartışmaları sonlandırmak için bu konuda açıklama ihtiyacı hissettik. Şayet böyle bir açıklama yapmasaydık bu arkadaşlarımızın belli bir süre maç alamadıklarında düdükleri asılmış, hakemlikleri bitirilmiş denecekti. Biz iki hakem kardeşimizi korumak kollamak için bunu yaptık” cevabını verdi.

İKİ HAKEMİMİZ DE VAR PROTOKOLÜNE UYMADI

Namoğlu, “Peki siz sn Hüseyin Göçek’in penaltı konusunda yanlış hatalı bir karar verdiğini mi düşünüyorsunuz ?” sorusuna ise, “Arkadaşlar konu penaltının verilip verilmemesi veya yöneticinin istifa edip etmemesi filan değil. Konu her iki hakem arkadaşımızın VAR protokolüne uymamasıdır. Bu kadar net. Bizler her maçtan sonra VAR diyaloglarını dinler ve kimlerin bu VAR talimatlarına uyup uymadığına bakarız. Hangi hallerde, ne zaman, nasıl davranılacağı bu VAR protokülünde yazar. Burada arkadaşlarımız protoküle aykırı davrandılar ve geçmişte benzer şekilde hata yapan arkadaşları gibi dinlenmeye alındılar. Örneğin Fenerbahçe – Başakşehir maçında VAR’ın devre dışı kaldığında yine bir hakem arkadaşımız VAR protokülene aykırı davrandığında da aynı yaptırımı yaptık. Şimdi bu maçla ilgili bu arkadaşlarla ilgili ortada düdük asma, hakemliği bitirme gibi söylemler dolaşınca farklı olarak bu kez uygulamanın ne olduğunu açıkladık, farklı olan sadece bu. Buna da ihtiyaç vardı” dedi.

DAHA ÖNCE NE YAPTIYSAK AYNISINI YAPTIK

“Peki kulüplerin VAR konusundaki uyarılarına ne diyorsunuz?” sorusuna da Namoğlu, “Bizim amacımız kulüplerimizin VAR ile ilgili şikayet ve uyarılarını gözeterek VAR sistemini korumak. Bakın yine iki hafta önce derbi hakemine yönelik benzer taleplere itibar etmeyerek geçen hafta hakemimize görev verdik. Burada Merkez Hakem Kurulumuz Hüsey Göçek ve Halis Özkahya ile ilgili daha önce hata yapan hakemlerimize yönelik uygulamamızdan farklı bir uygulama yapmamıştır. Sadece onlar için bir toplantı yapmamıştır. Kurulumuz her hafta salı günü yaptığı olağan toplantılarından birini yapmış, hakemlerin gözlemci raporları doğrultusunda performanslarını değerlendirmiştir. Sadece Galatasaray – Konyaspor maçı değil, kurulumuz o gün yaptığı toplantıda geçtiğimiz hafta ile ilgili üç Süper Lig hakemi ve 4 a klasman hakeminin dinlendirilmesine karar vermiştir” cevabını verdi.

Kulüpler Birliği’nden Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya’ya destek

Galatasaray dışındaki Kulüpler Birliği üyesi 17 kulüp, MHK’nin Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya için verdiği karara karşı çıktı ve iki hakeme destek oldu.

Kulüpler Birliği’nden yapılan açıklamada şöyle denildi:

Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Komitesi tarafından dün sabah saatlerinde yapılan basın açıklamasında, Galatasaray-Konyaspor müsabakası orta hakemi Hüseyin Göcek ve VAR Hakemi Halis Özkahya’nın performanslarının yetersiz olduğu gerekçesiyle ikinci bir değerlendirmeye kadar “müsabaka hakemliği ve VAR görevlerine verilmemelerinin uygun bulunduğu” bildirilmiştir.

Ligimizde her daim hakem hataları olmuştur ve olacaktır. Çünkü insanın var olduğu her yerde hata da işin bir parçasıdır. Dünyanın birçok liginde de hakemlerin performansına bağlı uygulamalar mevcuttur. Kişisel yetersizlik gibi çok olağan ve beşeri gerekçelerle alınmış gözüken bu karar, ilk anda ilgili Kurulun görev ve yetki sınırlarında olağan bir uygulama zannedilebilir. Ancak özellikle Anadolu kulüplerine karşı yapılan çok daha fahiş hakem hataları karşısında Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu defakine benzer refleks göstermediği ve benzeri kararlar almadığı herkesin malumudur.

Öte yandan bu tasarrufun zamanlaması ve uygulama biçimi de dikkate alındığında, yetki kapsamında masum bir karar olduğuna inanmak ve bunu savunmak, bu şartlarda mümkün değildir. Zira ilgili müsabakadan bir gün sonra istifasını açıklayan TFF Başkanvekili ve Milli Takımlar Sorumlusu Sn. Ali Dürüst’ün, müteakip 48 saat içinde bilinmeyen nedenlerle ‘Galatasaray’a daha iyi hizmet edebilmek için’ açıklamasıyla bu kararından vazgeçmesi ve daha bu geri dönüşün üzerinden 24 saat bile geçmemişken MHK’nın almış olduğu karar, sadece rastlantı ile izah edilemeyecek bir durum olmakla birlikte, kamuoyunda “birilerine belirli taahhütler verildiği” algısı yaratmıştır.

Kamuoyunda oluşan bu algı Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Komitesi ile birlikte maalesef Türk futboluna da çok büyük zarar vermektedir.

Türkiye Futbol Federasyonu’nda görev alan hiçbir yönetici daha önce yöneticisi olduğu kulübün haklarını savunmak için Federasyon yönetiminde olamaz. Bu durum her takıma eşit mesafede ve adilce yönetilmesi gereken Türk futbolu için asla kabul edilemez.

Daha önce örneği ve uygulaması olmayan bu olaylar zinciri karşısında TFF ve özellikle MHK’nın bağımsız ve tarafsız hareket ettiğine inanmak ya da bu baskı altında bırakılan değerli hakemlerimizin, özellikle söz konusu takımın müsabakalarında bundan sonra bağımsız kararlar verebileceğine, adaleti istikrarlı bir şekilde sağlayabileceklerine inanmak mümkün değildir. Yıllarca, belli takımların maçlarına verilemeyen hakemler konusu gündemdeyken son yapılan uygulama sıkıntıyı daha ileri boyutlara taşımıştır.

Güven ve itimat duygusunun her türlü ilişkinin temelinde yattığını önemle hatırlatarak, Türk futbolunda güven, hakkaniyet ve adil rekabeti tesis etmede bir numaralı sorumlu olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun sergilediği bu tutum ile güven müessesesine çok ciddi zarar verdiğini üzülerek görüyoruz.

Son olarak belirtmeliyiz ki; bir camianın adalet değil ayrıcalık talep etmesi Türk futbolunun hak ettiği adil yönetim ve eşit şartlarda mücadele etme fırsatı karşısındaki en büyük tehlikedir. Türk futbol ailesi olarak; bu gibi ayrıcalık taleplerinde bulunanın da, buna müsaade edenin de karşısında durulmalı ve tüm platformlarda gerekli şekilde mücadele edilmelidir.

Kulüpler Birliği Vakfı olarak Süper Lig’deki 17 takımın görüş birliğiyle hakemlerle ilgili alınan ve tek bir kulübün gövde gösterisi anlamına gelecek taraflı bu kararlardan derhal geri adım atılmasını beklediğimizi ve geri adım atılmadığı takdirde de Süper Lig Kulüpleri olağan üstü toplanıp Türk futbolunun adil yönetilmesi için hep birlikte ortak bir adım atacağımızı belirtiriz.

Saygılarımızla,

Kulüpler Birliği Vakfı