Erman Toroğlu’nun Fotomaç gazetesinde ki köşe yazısı şöyle ;
Yangın erken başladı. Buna köpük de sıksan söndüremezsin. Neden? Mesela geçtiğimiz yıl Başakşehir ve Trabzon yarıştılar. Çıtır çıtır yediler. Kimler yedi? Çok net VAR’dakiler. Hedef gösterdiler, atılacaklar atılmadı. Geçen sezon Üç Büyük takım yoktu. Bu sene Üç Büyük var. Trabzon da tam arkadan geldi derken onun boynunu kopardılar geçen hafta. Çünkü oynadığı takım Fenerbahçe’ydi. Mesela başka bir takım olsaydı Gençlerbirliği, Denizlispor, Başakşehir olsaydı o son dakikadaki penaltıyı da sarıyı da verirlerdi.
Bunları yapanlar kimdi? Biri VAR’daki Cüneyt Çakır, diğeri sahada Yaşar Kemal Uğurlu. Üç Büyükler’in yarışması yayıncı kuruluş için de güzel bir şey. Üçünün de sonuna kadar gitmeleri lazım. Çünkü dekoderlerin satılması lazım. Federasyon buna ayak uydurur mu, günahları boynuna… Öyle şeyler oluyor ki veya öyle şeyler yapıyorlar ki göstere göstere ve şunu söylemek istiyorlar bu yapılanları anlamamak öküzlüktür.
Geçen hafta Trabzon’da bir maç oynandı. O iyi oynadı bu kötü oynadı orasında değilim ama 89’da bir pozisyon var spordan anlayan anlamayan herkes hemfikir oldu. Net penaltı ve sarı kart. Pozisyon hakem Uğurlu’nun önünde oldu o vermedi. VAR’da Cüneyt var o da çağırma lütfunda bulunmadı! 3 gün yayınlar yapıldı. Konuştuk, söyledik. Bir baktık ki Ankaragücü- Galatasaray maçının VAR’ı yine Cüneyt Çakır oldu. Daha da ileri gittiler hakem Yaşar Kemal Uğurlu da başka VAR’a verildi. Yani şöyle diyor Serdar Tatlı: “Siz yazsanız da çizseniz de hikaye… Ben baskı altındayım bu baskıyı kaldıramıyorum ve bu hakemleri veriyorum. Beni buraya kim veya kimler getirdiyse bu diyeti ödeyeceğim…” Ankaragücü-Galatasaray maçında ev sahibi iyi futbol oynuyor ve kazanıyor. Galatasaray da istenilen futbolu oynamıyor. Ben oyunda değilim maçtaki pozisyonlarda da değilim.
Bu iki hakeme hatalarına rağmen yine maç veriyorsan şunu söylüyorsun Türkiye’deki insanlara: “Bunlar Trabzon-Fener maçında çok doğru kararlar verdi ve bunları ödüllendiriyorum.” Peki, soruyorum şimdi ben Halil Umut Meler’e bir de Cüneyt Çakır’a bir de dördüncü hakem Direnç Tonusluoğlu’na, Fatih Terim ve Ümit Davala’yı niye atamadınız? Atamazsınız beyler atamazsınız. Çünkü ezik kaldınız. Yaptığınız haltlardan dolayı Fatih ağzına ne geliyorsa saydı, yüreğiniz yetmedi. Siz şeytandan önce doğan hakemlersiniz. Futbolumuzda da şeytanlar var. Arkadaşlar Serdar Tatlı’nın MHK Başkanı olmasında Rıdvan Dilmen’in yüzde 100 payı var. Olabilir de futbol adamıdır ama bu kadar çok karışmayacaksınız.
Bana komitelerden haber gelir. Ben kimseye telefon açmam. Bu haberleri de değerlendiririm. Mesela ‘Bu 3 hakeme bir müddet maç verilmeyecek’ dedim ve 1 hafta sonra Rıdvan, “Siz bunu nasıl yaparsınız, bu hakemler şöyledir böyledir” diye ara gazı verdi. Rıdvan zaten bundan 1 ay önce Serdar Tatlı’ya sopayı gösterdi “Bak Serdar bu işler böyle olmuyor” dedi. Zaten o saatten sonra işler değişti. Belli yerlerden takviyeyle gelirseniz ileride bedelini ödeme mecburiyetinde kalırsınız. Yoksa zaten gidersiniz. Rıdvan hakemleri koruyunca Merkez Hakem Kurulu, 180 derece dönmüş aynı Barış Manço’nun şarkısındaki gibi ve bu hakemlere maç verdiler.
Bak Serdar Tatlı, bak Metin Tokat, kimseyi yiyemezsiniz. Orta oyunu çok açık oynanıyor. Trabzon’u çıtır yaptılar. Galatasaray da yakalandı onu da çıtır yaptılar. Sıra Beşiktaş’ta, onu merak ediyorum. Dikkat edin Ahmet Nur Çebi ikide bir beyanat veriyor. “Beşiktaş’ın hakkını yedirmem” diyor. Nur Çebi, bayram değil seyran değil, bu beyanatları niye veriyorsun? Hiç merak etme seni de halledecekler. İnşallah yanılırım ve yanılmayı çok istiyorum. Daha yazılacak bir şeyler var. Şimdilik bekliyorum. Onları da yeri gelince kullanacağım. Bizim alemde hiçbir şey gizli kalmaz. Ama son olarak şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim. Bizim anlı şanlı Üç Büyük kulübümüzün hiçbirinin diğerine bir şey demeye hakkı yok. Bunlar yıllarca her haltı yaptılar. Rakipleri de bunları biliyor. O yüzden bağırıyorlar. Biz bu alemde 40 kişiyiz birbirimizi iyi biliriz.
