Fatih Terim: Galatasaray’da buna alışkın değilim

Süper Lig ‘in 20. haftasında sahasında Giresunspor’a 1-0 mağlup olan Galatasaray ‘da Teknik Direktör Fatih Terim, maçın ardından açıklamalarda bulundu.

Buna alışkın değilim

Hoş değil. Açıkçası beklemediğim bir şeydi. O kadar alıştık ki kaleye gelmeden gol yemeye veya ilk gelen toptan gol yemeye… Yedikten sonra kırıldık, çabuk kırıldık. Üzgünüm, Galatasaray’da buna alışkın değilim. Gençlerin olduğu yerde iniş çıkış olur ama hep inişteyiz. Basit golleri atamıyoruz, bunu söylemekten gına geldi. Golcü dediğimiz oyuncular da yoklar şu anda. Onun da bir sıkıntısı var.

Bu projeyi savunuyorum

Galatasaray kimle çıkarsa çıksın burada kazanmalı bir şekilde. Bunları yaşayacağımızı bilerek bu savaşa girdik. Bu projeyi savunuyorum, savunuyoruz. İçeri giriyordum, tepkiyi duyunca dışarı çıktım, hepsini içeri aldım tek tek. Kimse bunu hak etmiyor. Kötü zamanlarında yanlarında ben varım, iyi zamanlarında sahne önünde olmalılar. Çok üzüldüklerini biliyorum.

Kötü sözleri hak etmiyorlar

Eskiden biz soyunma odasında ağlardık. Antrenör olduğum ilk günden beri söylüyorum. Maçtan önce düşünerek, maçtan sonra gülerek devam edin. Ağlamak, ağlamamak sizin elinizde. O yüzden kafalarını iki ellerinin arasına alıp düşünecekler. Kötü sözleri hak etmiyorlar. Avrupa’da bizi en iyi temsil edecek, en yukarı çıkaracak olan onlar. Taraftar kızabilir, ama kırıcı olmamalı. Onlar da tabi alışkın değiller. İyi oyunların da yetmediği bir sezon yaşıyoruz. Üzgünüz.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim düzenlenen basın toplantısında ise şöyle konuştu;

“Ne Galatasaray ne de ben çok alışkın değiliz bu gidişata” diyen Fatih Terim, “Herhalde tepkileri bu yüzden olsa gerek taraftarın ancak her şeye rağmen her durumda taraftarın sahip çıkmasını beklerim ben. Oyun içerisindeki bazı reaksiyonları doğal karşılıyorum ama bunlar bizim oyuncularımız, onlarla sezon sonuna kadar devam edeceğiz. O yüzden ona göre davranmak lazım. İkinci yarının ilk maçı. Maalesef istediğimiz gibi olmadı. En çok üzülenler yine oyuncularımdır. Maçtan sonra da geldiler, üzüntülerini belirttiler. Onların morale ihtiyacı var. Ben de tepkiyi duyunca geri döndüm, yoksa soyunma odasına dönüyordum. Hepsini tek tek içeri almak için döndüm. Galatasaray forması giyen her insan, her sporcu küfre değil, sevgiye layıktır. Ağır sözlere değil, teşvike, sevgiye, sarılmaya ihtiyacı vardır. Onların desteği olmadan bugünleri atlatamayız. Ali Sami Yen’de ben de alışkın değilim. Çok da üzgünüm. Çok kısa mesafelerden atamıyoruz. Kalemize ilk gelen topta gol yiyoruz. Alışkanlık haline geldi. Üzgünüm, hem olaylara hem mağlubiyete. Ama bizi yine buradan çıkartacak olan Galatasaray taraftarıdır. Onlar Galatasaray forması giyen herkese sevgi gösterecektir” ifadelerini kullandı.

“BU TAKIM NE OYNUYOR DEME HAKLARI YOK, NE KAÇIRIYOR DEME HAKLARI VAR”

Bir grup taraftarın maç sırasında, “Söylesene Fatih hoca, bu takım niye oynamıyor” tezahüratı yapmasıyla ilgili olarak deneyimli çalıştırıcı, “Ben de duydum, niye oynamıyor dediler ama şu ana kadar oynayan bir takım var. Bugün iyi oynamadık, gol bizi çabuk kırdı, kırıldık. Gençlerin, yine mi aynı şeye uğrayacağız endişesiyle devam ettiğini düşünüyorum. Bunu biz ön görmüştük, inişleri ve çıkışları. Ama devamlı inişleri hiç tahmin etmedik. Hele ilk yarının son maçlarındaki maçlara bakarsak, bu takım ne oynuyor deme hakları yok, ne kaçırıyor deme hakları var. İstedikleri gibi tezahürat yapabilirler. Olabilir. Ama benim oyuncularım bugün, belki başka maçları arattılar ama ilk yarının en iyi oynayan takımlarından bir tanesi biziz. Bugün için hayır. Özellikle gol şokunu atamadık. Bizi buradan çıkartacak şey, goldü. Bir metreden, iki metreden olmuyor. Ama bize her gelen oluyor. Ben de söylediklerini duydum, hiç alışkın değilim. Onları da görüyoruz. Neler görüyoruz, sadece onları değil. Üzgünüm açıkçası ama buradan çıkacağız. Kendimize yakışmadığını bu yerin biliyoruz. Hiçbirimizin de beklediği bir şey değil. Ama buradan bizi çıkaracak olan oyuncularımızdır, bizizdir. Ama üzgünüz tabii ki” dedi.

“GALATASARAY’A BİR FUTBOL MİRASI BIRAKMAK İSTİYORUM”

Yönetimden bazı isimlerle arasında bir problem olup olmadığıyla ilgili gelen soruya yanıt veren Terim, şunları söyledi: “Geçmişten alışkınız esasında. 2 gün kala, bir gün kala, maç günü. Bunlara alışkınız. Bu konuda hepinizin benden cevap beklediğini biliyorum. Ne yapacağımı, nasıl davranacağımı, nasıl hareket edeceğimi merak ettiğinizi biliyorum. Ama ben bildiğiniz gibi tüm hayatımı insanlar içinde yaşadık. Daha doğrusu insanlar önünde yaşadım. Hiç gizlim, saklım olmadan. Her hareketimi milyonlarca kişi takip etti. Bunları böyle gerçekleştirmiş biri olarak, beni iyi tanıyanlar olduğunun da farkındayım. Şunu da biliyorum, burada bazı yanıtlar vermek, yıllar sonra dahi hatırlanacak sözler olarak kalabilir. Ama bunları kullanmak işin kolay tarafı. Ben sezon başında sayın başkanımız ile birlikte bu yola çıkarken, kariyerimin geldiği aşamada, belki de Galatasaray’da son kez teknik direktör olarak görev alacaktım. Bu noktada geri kalan 50 yılın sağ salim bir değerlendirmesini yaptığımızda, benim farklı misyonlar üstlenmem gerektiğine inandım. Türkiye’de bir fazla kupa kaldırıp, rakamsal olarak kazanmanın, vereceği tatmin duygusundan böyle bir işi hep birlikte başarmak için, beraberce çıktık bu yola. İstatistikleri düşünsek, kariyerimizi düşünsek, buna gerek yoktu. Bu tabii cesur insanların alacağı ve arkasından kararlılıkla devam edeceği oldukça zorlu bir iş. Türk futbol kariyerinde her maçı kazanmak için çıkan birisi olarak çok kolay bir iş değil bu açıkçası. Ben de bunu bilerek çıktım bu yola. Galatasaray için gerekenin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Galatasaray’ın hem ekonomik hem teknik kurtuluşu bu yoldadır. Yürekten Galatasaray için yapılması gereken konunun bu olduğuna inanıyorum. Galatasaray’a bir futbol mirası, ekonomik olarak kendisini sürekli yenileyen bir takım bırakmak istiyorum. Bunun için, daha önce hayatım boyunca hiç talep etmediğim bir şeye ihtiyacımız var. Sabır. Türkiye’nin futbol haritasında yeri olmadığı zamanlarda dahi sabır istemeyen ben, bugün buna ihtiyacımız olduğunu söylüyorum. Bir tüneldeyiz ve ben sonundaki ışığı görebiliyorum. O ışığa ancak bu şekilde ulaşabiliriz. Ben Galatasaray taraftarından her zaman farklı bir sevgi gördüm, çok özel bir bağımız vardır. Bu projenin gerçekleşmesi için hiçbir teknik adama gösterilmeyecek bir tolerans gösterdiler bana. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim, farkındayım. Muhakkak ki mağlubiyetler canımı çok yakıyor. Yenilgileri hep kabul ettim ama hiç sevemedim. Kimsenin de bu durumdan hoşlandığını sanmıyorum. Anlıyorum, kazanmak çok güzeldir. Bu baskılarda doğru kararı vermek hiç doğru değil. Ama bu baskılara boyun eğip günlük başarıları yakalamak için yanlış kararlar vermeyeceğimizi düşünüyorum. Kolay değil. Maç kaybediyorsunuz, puan alamıyorsunuz. Bu baskıya kolay dayanılmayacağını biliyorum. Eğer hep birlikte ileriye umutla bakabileceğimiz bir şey inşa etmeye çalışıyorsak, bunun en büyük kanıtı Avrupa’daki başarımızdır. Son yıllarda olmayan bir başarıyı elde etti. Belki hayatımın ve kariyerimin daha önceki dönemlerinde kırılacağım, fevri davranış göstereceğim veya serzenişte bulunacağım yaklaşımları, Galatasaray’ın geleceği için göğüslemeye hazırım. Tabii ki kırılıyorum ve üzülüyorum. Ama buna hazırım. Tıpkı sezon başında günlük çözümler arayarak başarıya ulaşmak yerine, tüm bireysel istatistiklerimin gidebileceği yeri bilmeme rağmen, birlikte bu yola çıkmaya karar verdiğimiz gibi. ”

“BURAK ELMAS İLE ARAMIZDA HİÇBİR ŞEY OLMADI”

Başkan Burak Elmas ile arasındaki ilişkinin çalışmaya başladıkları ilk gündeki gibi olduğuna inandığını kaydeden Fatih Terim, “Şu ana kadar herhangi bir problemimiz olmadı. Benim mecbur kalmadıkça hiç kimseyle problemim olmaz. Yaşadığım bazı problemlerde sonradan haklı çıktığım da çok olmuştur. Ama sayın başkanla aramızda hiçbir şey olmadı” diye konuştu

“BİR İSMİ REDDETMEM İÇİN BİR İSİM OLMASI LAZIM”

Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Işıtan Gün’ün katıldığı bir yayında Pep Guardiola’nın yardımcıları ile anlaştığını söylemesiyle ilgili görüşü sorulan Terim, “Kendisi de söylemiş, bilgim yok benim. Bir ismi reddetmem için bir isim olması lazım. Ben bilmiyorum. Çok basit bir matematik var. Ben sezon başından beri her şeyi ifade ettim. Türkiye’de istediğimiz noktada değiliz. Bunu kabul edelim. Bunun da bir sorumlusu varsa, benim dedim. Ancak ben bir yapı kurup bu mirası buraya bırakmak istiyorum. Ama benim böyle bir girişimden haberim yok. Kendisinin suçlu olduğunu ifade eden ben, hayatımda çalıştığım hiçbir arkadaşımı işaret etmedim. Eğer bir şey varsa sorumlusu benim, yapılacak bir şey varsa bana yapın derim. Ne oldu, ne bitti bilmiyorum. Eğer bir gün kendisine inandığımız, birikimine ve kişiliğine inandığımız isimler hakkında fikir birliğine varırsak, o zaman belki de birlikte çalışırız. Ama gelen kimse olmadı ki reddedelim. Rasim hocaya, Hamza’ya, Ümit’e, Hasan’a, Oğuz’a, Metin’e, hepsine söylediler. Şampiyon olurken bu çocuklara hiçbir şey demediler. Scott’a bile laf ettiler. Diğer takımların hocaları fotoğraf çektirmeye Scott’ın yanına geliyordu. Ona bile laf ettiler. Eğer Galatasaray’ın zararına bir şey olacaksa, biri öne geçiyorsa, ben dahil, buna izin vermem dedim. Olağanüstü başarı yakaladığımız Avrupa’da bile neşelenemiyoruz” ifadelerini kullandı ve sözlerini noktaladı.

Start a Conversation

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir