Burak Elmas: Belhanda’yı göndermezdim!

Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulüpte 29 Mayıs’ta yapılacağı açıklanan ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle iptal edilen seçimler, Galatasaray’ın sorunları, Mustafa Cengiz başkanlığındaki mevcut yönetim kurulunun icraatları, seçilmesi durumunda hayata geçireceği projelerle ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu.

Seçimli genel kurulun iptalinin tüzüğe ve hukuka aykırı olduğunu savunan Elmas, “Uzun zamandır ciddiyetle bir çalışma içindeyiz. Galatasaraylının haklarını, Galatasaray’ın geleceğini ve Galatasaray’ın problemlerini çok ciddiye alıyoruz, bu çerçevede çalışıyoruz. Maalesef son alınan karar hukuka ve tüzüğümüze aykırıdır. Bununla ilgili yönetim kurulunda itirazlar ve istifalar oldu. Tüzüğe aykırılık nedeniyle muhalefet şerhi koyan yöneticiler var. Bu, Galatasaraylının hakkını ve tüzüğümüzü savunmaktır.” diye konuştu.

Yeşilköy’de doğduğunu ve çocukluğu ile gençliğinin Florya’da Galatasaray ile geçtiğini anlatan 47 yaşındaki Elmas, “Yeşilköy’de doğup büyüdüm. Florya’ya çok yakındık. Sürekli trenle Florya’ya antrenmanları seyretmeye giderdim. Futbolcular o zamanlar kendi arabalarını kendi yıkardı. Ben de onların araba yıkamasına yardım ederdim. Onlarla biraz sohbet edip tanışmaya çalışırdım. Futbolcular da Yeşilköy ve Florya çevresinde otururlardı. Yabancı oyunculara yardım etmeye çalışırdık.” ifadelerini kullandı.

Sarı-kırmızılı camiaya 22 yaşında girdiğini aktaran Burak Elmas, “Galatasaray’da 22 yaşında altyapı sorumlusu olarak hizmet etme şansına eriştim. Ertesi sene de Galatasaray Yönetim Kuruluna seçilme şansım oldu. Şimdi ekibimdeki Bikem Ardakoç da genç bir yöneticiydi. O dönemli tecrübeli isimler genç yaşımıza rağmen bize yetki ve sorumluluk verdi ama her yere de bizi koşturdular. O dönem profesyonellik olmadığı için yapılacak çok iş vardı ve zevk alarak koşturduk. Galatasaray’ın mutfağına girmek ve öğrenme şansına eriştik. Rahmetli Özhan Canaydın zamanında da futbol şubesi sorumlusu oldum.” şeklinde görüş belirtti.

Burak Elmas, başkan adaylığını açıklama süreciyle ilgili şunları kaydetti:

“Geçen yıldan beri Galatasaray’a bir çözüm üretmeye çalıştık. Bu seçimin ne kadar kritik bir seçim olduğunu gördük. Bugün yapılacak hamlelerin nasıl geleceği etkileyeceğini bilerek çok büyük bir ciddiyetle çalıştık. Tüm eski başkanlarımıza, adı başkan adaylığı için geçen büyüklerimizi tek tek ziyaret ettim. Hepsine birlikte bir çözüm üretmemiz gerektiğini söyledim. Çözümün bir parçası olacaklarsa herhangi bir beklentimiz olmadan onları desteklemeye de hazır olduğumuzu ilettim. Klasik seçim alışkanlıklarıyla, son anda iktidar olmak için kurulmuş listelerle veya tepki listeleriyle Galatasaray’ın zor durumdan çıkamayacağını gördük. Büyüklerimiz bu işe niyetli olmayınca o yüzden eylül ayında yola çıktık. O tarihten sonra taşın altına elimizi koymaya karar verdik ve 80’nin üzerinde kişinin aynı anda birçok konuda çalıştığı bir ekip oluşturduk. Her hafta toplantılar yaptık, ciddi sorunları tespit ettik, çözümler ürettik. Hazır bir ekibiz.”

“Mustafa Cengiz ile görüş ayrılığımız oldu”

Burak Elmas, 2018’de Galatasaray Sportif AŞ’de yöneticiliği sırasında başkan Mustafa Cengiz ile görüş ayrılığı yaşadığını söyledi.

Cengiz ile Galatasaray’a aynı yerden bakmadıklarını belirten Elmas, 2018’deki ayrılık sürecini şöyle anlattı:

“2018’in ocak ayında Sayın Mustafa Cengiz’in teklifi üzerine Sportif AŞ’de yönetici olmayı kabul ettim. O dönemki seçimin de çok önemli olduğuna inanıyordum. Sayın Cengiz, seçildikten sonra atama yaparken bana göre doğru olanı yaparak boş tarihli istifa mektubu verdim. Arzu ettiği zaman Galatasaray’ın seçilmiş başkanının bizi bu görevden alması gerektiğini düşündüm. Daha sonra hızlı bir döneme girildi. Burada Galatasaray’a bakış şeklimizde, yapılması gerekenler konusundaki görüş ayrılığımız oldu. Farklı düşündüğüm, Galatasaray’ı aynı görmediğimiz bir başkanla görev yapmamın doğru olmayacağını düşünerek Sayın Mustafa Cengiz’den istifa mektubunu devreye sokmasını istedim. Bu vesileyle yollarımız ayrıldı.”

“TBB anlaşmasını yanlış buluyorum”

Elmas, sarı-kırmızılı kulüple Türkiye Bankalar Birliği (TBB) arasındaki anlaşmanın imzalanış şeklini yanlış bulduğunu dile getirdi.

TBB anlaşması sürecinde kulüp üyelerinin bilgilendirilmediğini bildiren sarı-kırmızılı kulübün başkan adayı, “Tüzüğümüz son dönemde tamamen ihlal edildiği, üyelerimizin iradelerinin kararlara yansımadığı bir dönem geçirdik. Tüzüğümüz çok önemli. Bunu uygulamazsak Galatasaray’ı ileri taşıyamayız. TBB anlaşmasında Galatasaray’ın gelecek 9,5 senesindeki yönetim şekline etki eden taahhütler var. Galatasaray Kulübü üyeleri içeriğini bilmeden bu anlaşma imzalandı. Bunu çok yanlış buluyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Kulübün yakın zamanda yaklaşık 300 milyon lira ödeme yapması gerektiğiyle ilgili haberlere değinen Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Görevde olan, iyi yönettiğini iddia eden bir yönetim kurulunun yeni gelecek adayları adeta korkutmak için nakit açığını öne sürmesi etik dışı ve yanlış. Galatasaray’da hiçbir yönetim kasada para bularak gelmedi. Hepsinde ciddi nakit akışları vardı. Hatta bundan daha kötü durumda gelenler oldu. Galatasaray her zaman markasının gücü ve yönetimlerinin becerisiyle bu kaynakları buldu. TBB anlaşması ile ciddi bir disipline girme mecburiyeti var. Keşke bu anlaşma genel kurula getirilip üyelerimizin iradesiyle imzalansaydı ama bunu yapmadılar. Nakit açığı probleminin de sanki ilk defa bugün olmuş gibi gösterilmesi, Galatasaray koltuklarını açık artırmaya çıkarır şekilde dile getirilmesi hem ayıp hem de değerlerimize aykırı. Zor bir dönem ama Galatasaray bu tür zor dönemleri kendi becerisiyle aştı. Galatasaray’ın koltukları satılık, problemleri de bir kişinin kısa vadede yapacağı nakit katkısıyla çözülecek değildir. Tabii ki bizim kısa vadeli problemleri halletmek için hazırlıklarımız var. Ancak bunun böyle konuşulması Galatasaray’a hiç yakışmıyor. Hem de mevcut yönetim kurulundaki arkadaşların bunu dile getirmesini de son derece yakışıksız buluyorum.”

“Son dönemde seçilen yöneticiler kendilerini kulübün patronu zannediyor.” diyen Elmas, “Aslında seçilen yöneticiler ve başkanlar, kulübün sahibi olan üyelerin bir süreliğine görev verdiği hizmetkarlardır. Üyeler ve genel kurul, Galatasaray’ın patronudur. Onlara saygı gösterip, şeffaf bir şekilde bilgilendirme yapmak mecburiyettir. Biz, Galatasaray’da böyle yetiştik. Üyelerimizden verebilecekleri her katkıyı alarak Galatasaray’ı geleceğe taşıyacağız.” şeklinde konuştu.

“Galatasaray’ın kronikleşmiş 20-25 sorunu var”

Burak Elmas, Galatasaray’ın aynı anda çözülmesi gereken 20-25 sorununun olduğunu iddia etti.

Geçmiş dönemde başkan adaylarının seçim öncesindeki söylemleriyle seçildikten sonra yaptıklarının uyuşmadığını ileri süren Elmas, “Biz, yapamayacağız hiçbir şeyin sözünü vermiyor, yapacağımızı da nasıl yapacağımızı anlatıyoruz. Galatasaray’ın aynı anda halledilmesi gereken ama kronikleşmiş 20-25 sorunu var. Galatasaray’ın geldiği noktada 1 problemi seçip halledemezsiniz. Aynı anda çok yetkin ve uzman kişilerin önceden stratejiyi belirleyerek aynı anda bu sorunları çözmesi gerekiyor. Bu yüzden geniş bir ekip kurduk. Tüm arkadaşlarım alanlarında uzman ve çözmesi gereken problemi biliyor. Hepsinin ayrı sorumlulukları var. Herkes bu projelere odaklanacak.” açıklamasını yaptı.

Kemerburgaz’daki araziye yapılacak tesisin önemine vurgu yapan Elmas, şunları söyledi:

“Kemerburgaz bizim için çok önemli. Sadece bu tesisi yaptığımız zaman Florya’daki araziyi değerlendirebiliyoruz. Kemerburgaz’a Galatasaray takımlarının ihtiyaç duyduğu en modern tesisi yapmak lazım. Buranın bir ruhu olmalı. Florya’daki enerjiyi yaşatmamız gerek. Ekibimizde çok değerli uzmanlar var. Planlama ve yapım aşamasında ciddi şekilde çalıştık. Planlarımız çizildi. Kulüp binalarımızı da buraya taşıyacağız. Futbol, basketbol ve voleybol takımlarımızın antrenman tesislerinin olduğu, ayrı ayrı yerlerde çalışabileceği ve kamp yapabileceği geniş bir tesis planladık. Bu tesisin finansmanını bulduk. Görev bize verildiği takdirde temeli atarak 25 ile 28 ay içinde bitirmeyi planlıyoruz.”

Burak Elmas, Florya’daki araziyi kendilerinin maliyetine değerlendirerek, sarı-kırmızılı kulübe yüzde 30-35 daha fazla gelir sağlamak istediklerini belirtti. Elmas, Galatasaray Adası ile ilgili çalışmalarının olduğunu ve gelecek yaz açılmak üzere Galatasaray’a yakışan bir proje yapmak istediklerini kaydetti.

Kulübün yakın zamanda yaklaşık 300 milyon lira ödeme yapması gerektiğiyle ilgili haberlere değinen Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Görevde olan, iyi yönettiğini iddia eden bir yönetim kurulunun yeni gelecek adayları adeta korkutmak için nakit açığını öne sürmesi etik dışı ve yanlış. Galatasaray’da hiçbir yönetim kasada para bularak gelmedi. Hepsinde ciddi nakit akışları vardı. Hatta bundan daha kötü durumda gelenler oldu. Galatasaray her zaman markasının gücü ve yönetimlerinin becerisiyle bu kaynakları buldu. TBB anlaşması ile ciddi bir disipline girme mecburiyeti var. Keşke bu anlaşma genel kurula getirilip üyelerimizin iradesiyle imzalansaydı ama bunu yapmadılar. Nakit açığı probleminin de sanki ilk defa bugün olmuş gibi gösterilmesi, Galatasaray koltuklarını açık artırmaya çıkarır şekilde dile getirilmesi hem ayıp hem de değerlerimize aykırı. Zor bir dönem ama Galatasaray bu tür zor dönemleri kendi becerisiyle aştı. Galatasaray’ın koltukları satılık, problemleri de bir kişinin kısa vadede yapacağı nakit katkısıyla çözülecek değildir. Tabii ki bizim kısa vadeli problemleri halletmek için hazırlıklarımız var. Ancak bunun böyle konuşulması Galatasaray’a hiç yakışmıyor. Hem de mevcut yönetim kurulundaki arkadaşların bunu dile getirmesini de son derece yakışıksız buluyorum.”

“Son dönemde seçilen yöneticiler kendilerini kulübün patronu zannediyor.” diyen Elmas, “Aslında seçilen yöneticiler ve başkanlar, kulübün sahibi olan üyelerin bir süreliğine görev verdiği hizmetkarlardır. Üyeler ve genel kurul, Galatasaray’ın patronudur. Onlara saygı gösterip, şeffaf bir şekilde bilgilendirme yapmak mecburiyettir. Biz, Galatasaray’da böyle yetiştik. Üyelerimizden verebilecekleri her katkıyı alarak Galatasaray’ı geleceğe taşıyacağız.” şeklinde konuştu.

“Belhanda’yı göndermezdim”

Burak Elmas, sezon devam ederken Faslı orta saha oyuncusu Younes Belhanda’nın sözleşmesinin feshedilmesini eleştirdi.

Mart ayında yolların ayrıldığı Belhanda’nın önemli bir futbolcu olduğuna değinen Elmas, “Bu kadar kısa vakit kalmışken Belhanda’yı göndermezdim. Gönderilişin iki yönü var. Birincisi gönderiliş şekli, diğeri de takımın motivasyonuna yansıması. Kontratı olan Belhanda gibi bir oyuncuyu kullanabilme imkanı varken kullanmamayı tercih etmek, maalesef takımın başarısı için alınmış bir karardan ziyade yönetimin egosuyla ilgili aldığı kişisel bir karar gibi gözüküyor. Yapılış şeklini ve zamanlamasını çok yanlış buluyorum.” ifadelerini kullandı.

“Şu anda bir ekip çalışması yok”

Sarı-kırmızılı kulübün başkan adayı, Galatasaray Yönetim Kurulu ile futbol takımı teknik ekibi ve oyuncuları arasında ekip çalışması olmadığını savundu.

Sporda bir yönetsel bütünlük olması gerektiğini vurgulayan Elmas, “Yönetimin, teknik ekibin ve sporcuların bir ekip halinde çalışması, herkesin birbirinin rolüne karışmadan kendi rolünü oynaması lazım. Başarı ancak böyle gelir. Ancak şu anda bir ekip çalışması olmadığı, ciddi rahatsızlıkların olduğu ortada. Birlikte çalışmayan yönetim kurulu, teknik ekip ve takım asla başarılı olamaz. Ulaşılan başarılar da tesadüfi ve kısa süreli olur. Benim alıştığım sistemde teknik ekip ile yönetim arasında ayrı gayrı yoktur, birbirlerine yardımcı olurlar. Şimdi bunun eksikliğini görüyorum.” şeklinde konuştu.

Burak Elmas, seçilmesi durumunda futbol şubesinin doğrudan kendisine bağlı olacağını aktararak, “Futbol bana bağlı olacak. Ancak futbolda birçok alanda çok ciddi bir yönetim yelpazesi var. Diğer yönetici arkadaşlarım da yardımcı olacak ve görev alacak. Eğer görev verilirse futbolun genel yönetimi ile geçmiş tecrübelerim nedeniyle doğrudan ben ilgileneceğim. Bu konuda bana yardımcı olacak birbirinden değerli yönetici arkadaşlarım da var.” değerlendirmesini yaptı.

Göreve gelmesi durumunda futbolda panik transferler yapmayacağını anlatan Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Transfer, yaşayan, çok önceden planlanması gereken, uzun vadeli bir süreçtir. Transferi transfer döneminde düşünmeye başlarsanız gecikmiş, menajerlerin tavsiyelerine mecbur kalmış ve oyuncuyu olması gerekenden pahalı alacaksınız demektir. Transferler, bir sezon önceden çalışılmalı. Göreve geldiğimizde son dakika ve panik transferleri yapmayacağız. Böyle transferler, çok ciddi maliyet ve sahada sorun getiriyor. Uzun vadeli stratejilerle takip edeceğiz. Ciddi bir hazırlığımız var. Dijital ortamı lehimize kullanıp, görevdeki teknik direktörümüzün görüşünü de alarak en doğru transferleri yapacağız. Bu konuda çok ciddi tecrübemiz var. Son dakikada göz boyama transferleri değil takımın ihtiyacı olan transferleri yapacağız.”

“Teknik direktör konusunda tercihim çok net”

Burak Elmas, futbol takımı teknik direktörlüğü ile ilgili Fatih Terim ile çalışmak istediğini ancak tecrübeli çalıştırıcı ile henüz bir görüşme gerçekleştirmediğini söyledi.

Terim’in görevde olması, kendisinin de başkan adaylığını açıklamasından dolayı görüşmelerinin etik olmayacağını belirten Elmas, “Fatih hoca ile ayrı bir ilişkim var. Çok genç yaşta birlikte çalışmaya başladık. Fatih hoca benim için öncelikle çok sevdiğim ve değer verdiğim bir insan. İkincisi kulübümüzün çok kıymetli bir üyesi. Bu ikisinden hocanın kurtulma şansı yok. Üçüncüsüyle ilgili hocanın ne düşündüğünü bilmediğim için bir şey söyleyemiyorum. Aslında teknik direktör konusunda tercihim çok net. Hocamızın son 3 senede nasıl hissettiğini, gelecekle ilgili ne düşündüğünü bilmiyorum. Seçim süreci nedeniyle kendisiyle özellikle görüşmedim. Görüşmemiz şık olmazdı. Ancak görev verildiği takdirde oturup konuşacağız. Hoca adına bir şey söylemem zor ama benim arzum çok açık.” diye konuştu.

Bir dönem Galatasaray’da yöneticilik yapan Elmas, sarı-kırmızılı futbol takımının yeniden Avrupa’da başarılar elde etmesi için çalışacaklarının altını çizerek, “Galatasaray’ın 2 Avrupa kupasıyla taçlanan başarısı, 13-14 senelik bir vizyondur. Böyle bir vizyonla yatırım yapmayıp her sene yeniden kurulan takımlarla başarı gelmez. Yeniden Avrupa’da en tepeyi hedefleyen, sürdürülebilir başarıyı isteyen bir vizyon başlatacağız. Bunu iyi planlamak lazım. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final ve üstü oynayan takımların yıllık 300 milyon avro geliri var. Biz, bunun 3’te 1’i kadar gelirdeyiz. O seviyeye çıkmak için futbol gelirlerini yükseltmemiz gerek. Bununla ilgili planlarımız var. Bugünden yarına olacak şeyler değil. Vizyonu ortaya koyup ona gidecek yolda uygulamaları doğru yapmak lazım. Galatasaray’ın kuruluş amacı yabancı takımları yenmektir. Ali Sami Yen Bey ve arkadaşlarının o zaman ortaya koyduğu vizyonu sürdürmek için çalışacağız.” ifadelerini kullandı.

Amatör branşların durumu

Burak Elmas, amatör branşların yönetiminde eski sporcular ve sponsorların da söz sahibi olacağını söyledi.

Galatasaray’ın her branşta iddialı olması gerektiğini dile getiren Elmas, şunları kaydetti:

“Amatör branşlarda süreklilik ve bir strateji doğrultusunda yönetmek çok önemli. Kuruluş amacımız, tüm spor branşlarda aktif olmak. Bu özellikten maalesef uzaklaştık. Amatör branşlarla ilgili ciddi stratejiler çalıştık. Galatasaray markasını taşıyan her şubenin bir hedefi olmalı ve bu hedeften asla sapmamalı. Maalesef hedefsiz, o dönem bulunan sponsorun getirdiği değer kadar yatırım yapılan şubelerde, stratejisi olan, stratejisine göre sponsor bulan ve uzun vadeli sponsorluklarla sürekli hedefine ulaşmaya çalışan bir yönetim tarzı uygulamak istiyoruz. Bütün amatör şubelerde, sporun içinden gelen ve başarılar elde etmiş, o spor dalının dengelerini bilen eski sporcularımızı işin içine dahil ettik. Onların kararları etkilediği, sponsorların da kararların içinde olduğu bir sistem üretiyoruz.”

Kulüpte ciddi bir dijital devrim gerçekleştireceklerini anlatan Galatasaray Kulübü Başkan Adayı Elmas, “Spor dünyası büyük bir dijital devrimin içinden geçiyor. Bu devrimi ilk gerçekleştirecek kulüpler, rekabette avantaj sağlayacak. Bu nedenle çok ciddi yetkinlikleri olan büyük bir dijital değişim ekibi kurduk. Alanlarında milyar dolarlık şirketlerde dijital değişim uygulamalarını hayata geçirmiş arkadaşlarımız var. Normalde bu arkadaşlarımızı bir şirket çatısı altında bir araya getiremezsiniz ama biz Galatasaray için bir araya getirmeyi başardık. Birçok ayağı olan ciddi bir dijital dönüşüm planımız var. Bunlardan biri de aidiyet programı. Dünyadaki spor kulüpleri arasında yapılan en ciddi aidiyet programını hazırladık. Bunun bütün detayları hazır. Göreve geldikten sonra 10 gün içinde uygulayabilecek durumdayız. Bundan çok ümitliyiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Start a Conversation

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir