Yazar: spormani

Pereira tedavisi için ülkesine gitti

Trabzonspor’un Başakşehir mücadelesinde sol ayak tarak kemiği kırılan ve en az 6 ila 8 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklanan Joao Pereira dün Trabzon’dan ayrıldı.

34 yaşındaki futbolcunun, yönetimden izin aldığı ve ülkesi Portekiz’e gittiği öğrenildi. Yıldız oyuncunun, yaklaşık 2 hafta Portekiz’de kalacağı ve tedavisine orada devam edileceği vurgulandı.

Şenol Güneş Quaresma’ya onay verdi

Ara transfer döneminde takımın Hollandalı kanat oyuncusu Ryan Babel’i İngiltere Premier Lig ekibi Fulham’a gönderen Siyah-Beyazlılar, kulübün bir diğer önemli ismiyle daha yol ayrımına gelmişti. Kara Kartal’da üst üste 4. sezonunu yaşayan Ricardo Quaresma, Beşiktaş’ın yaşadığı mali problemleri göz önünde bulundurarak bu konuda takıma yardımcı olabilmek için sözleşmesini fesh etme teklifinde bulunmuştu. Kara Kartal’dan yıllık 2 milyon Euro kazanan 35 yaşındaki futbolcunun Siyah- Beyazlılar’daki geleceği, belirsizliğini koruyor… Kara Kartal’daki durumu Başkan Fikret Orman’la yapacağı görüşme sonrasında kesin olarak belli olacak deneyimli oyuncuyla ilgili teknik direktör Şenol Güneş de görüş belirtti.

Güneş’in şartı belli…

Ricardo Quaresma’dan gelen bu flaş talebin ardından konuyu teknik direktör Şenol Güneş’le paylaşan yönetimin, tecrübeli isimden, “Ricardo’dan memnunum. Çok iyi çalışıyor. Zaman zaman disiplin konusunda sıkıntı yaşadığı oluyor. Ancak her defasında yaptığı yanlışı görüp özür diliyor. Bizimle devam etmesini isterim. Ancak ayrılma kararı varsa gidebilir. Karar kendisinin” dediği bildirildi. Ryan Babel’in ayrılmasının ardından Hollandalı futbolcunun boşluğunu; takımdaki isimlerden doldurma kararı alan Güneş’in, ek olarak Quaresma da giderse yönetimden yeni bir sol kanat alınmasını istediği bildirildi.

Kaynak : Fanatik

Adebayor Fenerbahçe yolunda!

Fenerbahçe’nin transferdeki önceliği forvet bölgesi değildi. Ancak Emmanuel Adebayor fırsatı doğunca, yönetimin harekete geçtiği kaydedildi. Başakşehir, Demba Ba’ya imza attırdı ve Togolu oyuncuyu gözden çıkarttı. Sarı-Lacivertliler, yaşlı olmasına rağmen ligi çok iyi bilen ve istikrarlı performans sergileyen Adebayor’u en azından sezon sonuna kadar kadroya katarak tecrübesinden faydalanmak istiyor.

‘Galatasaray’a vermem!’

Deneyimli golcüye Katar’dan da teklif var. Hatta Galatasaray’ın da Adebayor’un durumunu takip ettiği öne sürüldü. Ancak Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın bu konuyla ilgili olarak, “Adebayor’u şampiyonluk yolundaki rakibimiz Galatasaray’a vermem. Fenerbahçe’ye ise gönderebilirim” dediği iddia edildi.

‘Tecrübeli oyuncu alabiliriz’

Adebayor, Fenerbahçe’ye gelmeye hazır. Sarı-Lacivertliler’in Başakşehir ile el sıkışması halinde, 34 yaşındaki futbolcuyla da kısa sürede anlaşmaya varması bekleniyor. Ali Koç, son ‘Camiaya Sesleniş’ programında yaptığı açıklamada transfer politikasının takımı gençleştirmeye yönelik olduğunu ancak bu dönemde tecrübeli oyuncular alabileceklerini söylemişti.

Tottenham’dan N’Koudou için transfer şartı!

Kara Kartal, Ryan Babel’in ardından Ricardo Quaresma’nın da takımla yol ayrımına gelmesinin ardından takımın kanat hattını güçlendirmek için düğmeye basmıştı. Bu doğrultuda ilk hedefini İngiltere Premier Lig ekibi Tottenham’ın Fransız oyuncusu Kevin N’Koudou olarak belirleyen yönetim, 23 yaşındaki futbolcu için çalışmalarını sürdürüyor. Ada ekibine menajerler aracılığıyla satın alma opsiyonlu kiralama önerisinde bulunan Beşiktaş Yönetimi’nin, bu konuda geri dönüş aldığı ortaya çıktı. Geçen sezon N’Koudou’yu Burnley’e kiralayan Tottenham’ın, oyuncusunu geçici olarak göndermeye sıcak baktığı ancak satın alma opsiyonuna olumsuz yanıt verdiği bildirildi.

Kararı merakla bekliyor…

Tottenham’da bu sezon 3 maçta sadece 33 dakika şans bulabilen genç kanat oyuncusunun, sezonun ikinci yarısında daha fazla forma giyebileceği bir takımda görev yapmaya sıcak baktığı ve kulübünün hakkında vereceği kararı merakla beklediği kaydedildi. N’Koudou, geçen sezonun ikinci yarısında görev yaptığı Burnley’de 8 mücadelede forma giymişti.

Ersun Yanal acil transfer istiyor!

Fenerbahçe, Bursaspor deplasmanından da hayal kırıklığıyla döndü. Özellikle ikinci yarıda adeta ceza sahasına hapsolarak oynayan Sarı- Lacivertliler’de teknik direktör Ersun Yanal, transferlerin bir an önce yapılmasını istedi.

Yanal’ın başkan Ali Koç ile görüşmesinde, mutlaka orta saha ve kanada takviye yapılması yönünde görüş bildirdiği öğrenildi. Deneyimli teknik adam, bu iki bölgeye en kısa sürede transfer yapılması halinde takımın hem skor hem de oyun anlamında ciddi bir gelişim göstereceğine inanıyor.

4 aday var

Kanatta Victor Moses ile Arber Zeneli ön plana çıkıyor. Moses yüksek fizik gücüyle, Zeneli ise hücumdaki etkinliğiyle dikkat çeken isimler. Orta sahada ise Ersun Yanal’ın en çok istediği oyuncu Tolgay Arslan.

Ancak Beşiktaş, bu oyuncu için 4 milyon Euro’dan aşağı inmiyor. Ali Koç, Fikret Orman’la Tolgay konusunu bizzat görüşebilir. Eğer bir ilerleme sağlanamazsa, Leicester’ın Portekizli yıldızı Adrien Silva’nın sezon sonuna kadar kiralanması bekleniyor. Forvet için de Adebayor’un adı geçiyor.

Kaynak : Fanatik

Göztepe’de Ghilas 3 hafta yok

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Göztepe’de Nabil Ghilas’ın, 3 hafta forma giyemeyeceği bildirildi.

Kulüpten yapılan açıklamada, antrenmanda sakatlanan Nabil Ghilas’ın tetkiklerinde, sağ uyluk ön adalesinde zorlanma ve kısmi yırtık tespit edildiği belirtildi.

Tedavisine başlanan futbolcunun 3 hafta süreyle forma giyemeyeceği kaydedildi.

Fenerbahçe, hakemler hakkında açıklama yayınladı

İşte Fenerbahçe’den yapılan açıklama:

Lefter Küçükandonyadis sezonu 18. hafta müsabakasında deplasmanda oynadığımız Bursaspor karşılamasında, futbol takımımızın maruz kaldığı, direkt olarak maç sonucuna etki eden yanlış hakem kararları tüm kamuoyunun malumudur.

Bu sezon başından itibaren, Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak hakemler ve hakem hataları konusundaki duruşumuz çok net ve açıktır. Hakem hatalarını belli sınırlar içerisinde futbolun olağan akışında doğal karşılamakla birlikte, bu tip olağan hatalara karşı, rakiplerimizden bir açıklama gelmediği takdirde, herhangi bir söylemde bulunmadık.

Başkanvekilimiz Semih Özsoy’un maç sonrasında yaptığı açıklamalarda da belirttiği gibi Türk futbolunun geleceği açısından da maç sonralarında sıcağı sıcağına hakemler ve kararları hakkında pozisyonları iyice analiz etmeden yorumlarda bulunmayı doğru bulmuyoruz.

Ancak dün oynanan müsabakada yaşanan hatalı kararlar ve bu kararların alınış biçimleri ile bu kararları veren hakemlerin çok kısa bir süre önce benzer pozisyonlar için yayıncı kuruluşta yapmış oldukları değerlendirmeler detaylıca göz önüne alındığında, ortaya birkaç basit hakem hatası denilerek geçiştirilemeyecek, kabul edilebilir sınırların çok üzerinde bir tablo çıkmaktadır:

1) Karşılaşmanın 11. dakikasında, Fenerbahçemizin kullandığı korner atışında, top oyuna girdikten sonra Martin Skrtel’in gözleri önünde çekilerek düşürülmesi sonrası, penaltı kararı vermek yerine, korneri tekrarlatan Cüneyt Çakır bu kararıyla daha maçın başında en iyimser yaklaşımla, her Fenerbahçe maçında olduğu gibi yine kafasında soru işaretleri ile maçı yönetmeye çıktığını gözler önüne sermiştir.

2) Bugüne kadar ülkemiz ve Dünya futbolunda yönettiği maçlarda, oyuncuları sakatlayabilecek sertlikteki pozisyonlara sıfır tolerans tanımasıyla ve bu pozisyonlara gösterdiği kırmızı kartlarla tanınan Cüneyt Çakır, karşılaşmanın 29. dakikasında ise Mehmet Ekici’ye yapılan gözleri önündeki sakatlamaya yönelik faule sarı kart göstermekle yetinmiştir.

3) Karşılaşmanın 89. dakikasında ise, o ana kadar verdiği kararlar ve takdir hakları ile kafalarda soru işareti yaratmış Cüneyt Çakır, söz konusu Fenerbahçe olduğunda, en net futbol kurallarını bile göz ardı ederek düdük çalabilecek dirayet ve kararlılıkta olabileceğini tüm kamuoyuna ilan etmiştir.

Rakibimizin attığı golden önce, oyuncumuz Valbuena’ya yapılan faul ve ofsayt pozisyonları için VAR hakemi tarafından uyarılarak pozisyonları izlemeye davet edilen Cüneyt Çakır, sıcağı sıcağına değil, büyük bir soğukkanlılık ile her 2 pozisyonu da inceleyerek, ve hatta yardımcı hakemini de VAR’a davet edip istişare ederek, her 2 pozisyon için de devam kararı vermiştir.

Valbuena’ya yapılan çok net müdahaleyi ve faulü, defalarca izlemesine rağmen görmek istemeyen Cüneyt Çakır, ofsayt pozisyonunda da yardımcı hakemiyle beraber, rakip oyuncunun Volkan Demirel’in görüş açısını kısıtlayarak hamle şansını düşürdüğünü ve hareketiyle Volkan Demirel’i şaşırttığını görmezden gelmiştir.

Aynı yardımcı hakemlerin, birkaç hafta önce yayıncı kuruluşta gerçekleşen eğitici bir programda, dün akşamki pozisyonun hemen hemen aynısı bir pozisyon için ofsayt kararı değerlendirmesi yapmış olmaları ise; sadece Cüneyt Çakır’ın değil, yardımcı hakemlerinin de onunla birlikte Fenerbahçe maçı yönettiklerinde en net futbol kurallarını bile açıkça yok sayarak düdük çalabilecek zihniyet ve kararlılıkta olduklarının kanıtıdır.

Futbol A takımımız sezon başından bu yana istediğimiz olumlu futbolu sahaya yansıtamamaktadır. Dün akşam da maçın ikinci yarısında rakibimiz karşısında takımımız olumlu bir performans sergileyememiştir. Bu duruma karşı yönetim kurulumuz gereken çalışmaları yürütmektedir ve önümüzdeki günlerde resmi açıklamalar da yapılacaktır.

Ancak bu durum, iyi niyetli ve masum olduğuna kimsenin bizleri inandıramayacağı, futbol oyun kuralları dışında göz göre göre gerçekleşen hakem hatalarına karşı susacağımız anlamına gelmemektedir. Söz konusu camiamız ve hakları olduğunda gözümüzü karartıp gereken her mücadelenin içerisinde sonuna kadar var gücümüzle yer alacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Dün akşam gerçekleşen kabul edilemez hakem hataları sonrasında, TFF ve MHK’nın ilgili kararları alan hakemlere vereceği notları merakla beklemekte ve takip etmekteyiz.

Teknolojik altyapının geliştiği ve yatırımların arttığı bir dönemde, VAR sistemi ile pozisyonların soğukkanlı şekilde defalarca izlenme imkanına rağmen yapılan hatalar, Ligin gelecek haftaları açısından tarafımızca endişe ile karşılanmaktadır. Adil rekabet koşullarını arttırmak amacıyla uygulanan VAR sisteminin, hataların önüne geçmesi beklenirken, hataların halen birçok maçta devam ediyor olması Türk futbolu ve tüm takımlarımız adına son derece düşündürücüdür.

Bu noktada, TFF ve MHK’dan, Türk futbolundaki tüm takımlarla ilgili, hakemlerin kafalarındaki soru işaretleri ve ön yargıları bitirmesini ve bu yönde ivedilikle çalışmalar gerçekleştirmesini beklemekteyiz. Bu çalışmaların ardından, takımlarımızla ilgili kafalarındaki soru işaretlerini bitiremeyen ve gördüklerini çalmaktan imtina eden hakemlerimize de gerekli yaptırımların artık mutlaka uygulanması gerektiğini belirtir, saygılarımızı sunarız.

Demba Ba Başakşehir’de

Başakşehir Robinho’nun ardından ikinci bombayı da patlattı.

Beşiktaş’ın eski golcüsü Demba Ba Başakşehir’le anlaştı. 33 yaşındaki Senegalli’nin transfer Başakşehir tarafından da resmen açıklandı.

Demba Ba, Son oynadığı kulüp olan Shangai Shenhua’da 5 ayda çıktığı 17 maçta 6 gol 2 asistlik performans sergilemişti.

Başakşehir’den yapılan açıklama şu şekilde:

Yeni transferimiz Demba Ba, Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçti.

Sağlık kontrolü için sabahın ilk saatlerinde Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne gelen Senegalli futbolcumuza, kan tetkiklerinin ardından iç hastalıkları, göz, kulak burun boğaz, ortopedi, genel cerrahi ve kardiyoloji muayeneleri yapıldı. Uzman doktorlar eşliğinde gerçekleştirilen muayene ve tetkikler sonrası Demba Ba’nın kontrolleri tamamlandı.

Ronaldo 18.8 milyon euro ceza ödeyecek.

Maliye ve savcılığın hazırladığı iddianameye göre, 2011-2014 yıllar arasında dört ayrı mali suç işlemekle ve 5,7 milyon avroluk vergi kaçırmakla suçlanan Ronaldo mahkemeye kız arkadaşı Georgina Rodriguez ile birlikte geldi. Güvenlik için iki İspanyol polisinin eşlik ettiği Ronaldo, yaklaşık 1 saat mahkemede kaldı. Portekizli futbolcu, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapsız bırakırken, mahkeme binası önüne gelen küçük bir hayran grubunu selamlayarak, imza verdi.

Mahkeme kaynakları tarafından gazetecilere yapılan açıklamada, savcılık tarafından hakkında iki yıl hapis ve toplamda 18,8 milyon avro para cezası talep edilen 33 yaşındaki Ronaldo’nun suçlamaları kabul ettiği, anlaşma yoluyla sadece para cezası ödeyerek davayı kapattığı bilgisi verildi.

Cezaevine girmeyecek

Mahkemenin Ronaldo’ya 23 ay hapis ve toplamda 18,7 milyon avro para cezası verdiği ancak Portekizli futbolcunu iki yıldan az ceza aldığı için cezaevine girmeyeceği ifade edildi.

Real Madrid takımında 2009-2018 yılları arasında forma giyen ve 10 Temmuz 2018’te İtalya’nın Juventus takımına transfer olan Ronaldo, imaj haklarından elde ettiği gelirleri off-shore hesaplarında tutarak vergi kaçırmakla suçlanıyordu.

Ronaldo, Madrid’deki davadan sonra İtalya’ya dönmek üzere özel bir araçla havaalanına gitti.

Diğer yandan eski İspanyol futbolcu Xabi Alonso da 2010-2012 yılları arasında 3 ayrı mali suçtan dolayı 5 yıl hapis ve 4 milyon avro para cezası talebiyle yargılandığı dava için Madrid İl Mahkemesi’ne geldi. Xabi’nin mahkemedeki işlemleri devam ediyor.

İspanya’da şimdiye kadar Ronaldo gibi vergi kaçırmak suçundan ceza alan futbolcular Lionel Messi, Javier Mascherano, Angel Di Maria, Radamel Falcao, Marcelo, Luka Modriç, Fabio Coentrao, Alexis Sanchez ve Ricardo Carvalho olurken, teknik direktör Jose Mourinho da aynı şekilde para cezası almıştı.

Kaynak : Fanatik

Mehmet Demirkol : “Ersun Yanal yetersiz kaldı, sadece seyretti”

Mehmet Demirkol’un açıklamaları şu şekilde ;

“Bursaspor Fenerbahçe’yi perişan etti”

Fenerbahçe tarihinde yaşanmayan bir şey olduğu için sık konuşuyoruz. “Bu kadro çok kötü. Kalitesi bu kadar” demekle olacak bir şey değil. Senin oynatmadığın Aatif’i Rizespor direkt oynatacak. Rizespor’un örneğin bir oyun planı var. Peki Fenerbahçe’nin ne gibi bir planı var? 60 dakika boyunca Bursaspor Fenerbahçe’yi perişan etti. Ringin köşesine sıkıştı ve kaldı Fenerbahçe… 10 pastan 4’ünü doğru kullanamayan bir Fenerbahçe var. Fenerbahçe 77 tane isabetli pas yapmış. Başakşehir, bu pas oranını 2 dakikada yapıyor.

“Yanal’ın tedavisi hastayı düzeltmiyor”

Ersun Yanal’ın tedavisi hastayı düzeltmiyor. Hasta daha da kötüye gidiyor. Yanal’ın başka bir oyun bulması lazım. Eğer içeride bir taktik anlatılıyorsa, yabancı oyuncular tarafından özellikle anlaşılamıyor. Oyuncular sahada ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sahada bir plan yok. 4-0 kaybedersin ama bir şey yaparak kaybedersin. Olmadı dersin. Ortada öyle bir şey yok. Sadece 77 pas yapabiliyorsan bu işin yürümediğini gösterir. Fenerbahçe enerjisini doğru kullanmıyor. 115 kilometre koşmuşlar, bu iyi rakam. Fakat; ikinci yarıda yarım pozisyonları var. 100 pas yaparsın ama 4 tane kontra bulursun. Bu da bir plandır.

“Ersun Yanal yetersiz kaldı, sadece seyretti”

Fenerbahçe sadece 2 oyuncu değiştirdi, rakibine karşılık veremedi. Ersun Yanal’ın müdahaleleri de yetersiz kaldı. Yanal’ın form durumuna 10 üzerinden kaç verirsiniz? Ersun Hoca, yarattığı rüzgarın %10’u kadar formda. Hiçbir müdahale yok, sadece seyretti. Oyunculardan bağımsız olarak bir şekil üretmen gerekir.

“Fenerbahçe, yenilmediğine dua etsin”

Fenerbahçe rakibi Bursaspor’un oluşturduğu baskıyı kırabildi mi? Kıramadı. Forvetten oyuncu al, orta sahaya birini koy. Bir takım genişlesin. Rahatlasın. O da olmadı. Ersun Hoca sadece seyretti. Fenerbahçe’nin yenilmediğine dua etmesi lazım. Başakşehir ilk yarıda 4 pozisyona girdi. 4’ü de bitmiş ürün. Oyuncuyu kalenin içine soktu. Fenerbahçe’nin ekolü ne? Neyin peşindesin? Fenerbahçe ilk yarıda deliler gibi koştu. Enerjisini fazla tüketti. İkinci yarı ise sıfır. Bu olacak bir şey değil.

“Ersun Yanal’ın seyirci kalması beni endişelendirdi”

Fenerbahçe’nin bir planı yok. Baskıdan nasıl çıkacağını bilmiyor. Önceden, “Şampiyonluk yolundayız. Artık iyi oyuna değil 3 puana ihtiyacımız var” denilirdi. Şimdi Fenerbahçe, düşmemek için bunu yapmak durumunda. Fenerbahçe’nin maç maç plan üretmesi lazım. Ersun Hoca’nın seyirci kalması beni endişelendirdi. Ersun Yanal daha önce öneri getiriyordu. Samet Hoca, “Bırakın bu bilgisiyar, veri işlerini” demişti. Kızmıştım hocaya. Belli ki Samet Hoca daha iyi sistemi işletiyor.

“Oyuncular baskıyı kırabiliyor olsaydı Cocu görevde kalırdı”

Ersun Hoca, ”Oyuncular bu baskıyı kırmak zorunda” dedi. Oyuncular bu baskıyı kırabiliyor olsaydı zaten Cocu görevde kalırdı. Ersun Hoca’nın önerisinin o baskıyı kırması lazım. Bir takımın hazırlığı 6-7 haftadır. Bu takım Koeman ve Cocu’nun da takımı değildi. Hocanın söylediklerinden ne çıkarabiliriz? Hoca, beraber çalışmaya başlayınca kadronun aslında beklediği gibi olmadığını görmüş olabilir. İkinci ihtimal kendini anlatamıyor olabilir. Üçüncü ihtimal; hocanın kendini bir güncellemesi lazım. İlk maç değil neticede. Hoca maç sonu hiçbir şey söylememeyi tercih ediyor. Fenerbahçe’de iş kötüye gidiyor.

“Fırat Aydınus’un 24 saat arayla VAR olması anlaşılır bir şey değil”

1 gün önce VAR hakemi Fırat Aydınus’tu. Trabzonspor-Başakşehir maçında tartışmalı bir görüntü çizdi. 1 gün sonra yine Fırat Aydınus. Bu anlaşılır bir şey değil. VAR hakemleri maç günü açıklanıyorsa, 1 gün önce tartışmalı bir hakemdi. 4400 + 4400 ne eder? 8800 lira. İyi para. Kazansınlar tabi. Kazma bir futbolcu, topu oradan oraya atamıyor. Milyon Euro alıyor. Bu tarafta hakem 2500 liraya maç yönetiyor. Bir denge lazım. Doğru. Ama iki gün üst üste bir maçı aynı hakem yönetmemeli. Fırat Hoca’dan başka televizyondan maç seyretmeyi bilen hakem yok mu?

“Fenerbahçe, 25-26 puan nasıl toplayacağının hesabını yapmalı”

Ersun Hoca’nın bir yol bulması lazım. Önümüzdeki 16 maçta nasıl puan toplayacağının hesaplarını yapması lazım. Başka işleri bırakacaksın. 25-26 puan nasıl toplayacaklarının hesaplarını yapacak. İç sahada Malatya ve Göztepe maçları var. Kolay değil. Konya maçı da var. Oraya kadar Fenerbahçe’nin ayağa kalkması lazım. Fenerbahçe ne oynuyor? Ligde ne oynadığı belli olmayan tek takım Fenerbahçe.

“Ersun Hoca’nın o sevdadan vazgeçmesi lazım”

“Fenerbahçe küme düşse aynı takım Süper Lig’e çıkamaz” deniliyor. Kadronun o kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. Ferdi Kadıoğlu, dünkü takımın içine girip 1-2 pas yapamayacaksa Comolli, yüzde 120 başarısız demektir. Dirar 12 kilometreyi geçmiş. Atletizm takımına mı alıyorsunuz? Seyirciler bana kızıyor olabilir ama bir oyun bulunması lazım. Ersun Hoca, ‘önde basıyorum’ sevdasından vazgeçmesi lazım. İş kötüye gidiyor.

Mehmet Demirkol’dan Alan yorumu

Alan’ı Avrupa’da çok takip edemedik. Çin’de de takip edenlerden sorduk, öğrendik. Galatasaray’ın çok iyi izlediği, sistemine uygun oyuncu olduğu gerekçesiyle tercih edildiği söylendi. Eğer uygunsa, bekledikleri gibi olursa Galatasaray’ı bir üst seviyeye çıkarabilir. Ancak; halen net bir pivot, önde oynayan santrfor klasmanına girip girmediği konusunda şüphelerim var. Fatih Terim, ‘Bir Gomis’e ihtiyacım yok’ diyebilir. Ya da yanına başka birini de isteyebilir.

Belhanda yorumu

Belhanda’nın oynadığı maçlarda Galatasaray 2.1 puan toplamış. Olmadığı maçlarda 1.3 puan topluyor. Belhanda’nın olduğu maçlarda 2.5 gol atıyor, olmadığı maçlarda 1.3 gol atıyor. Bu her şeyi anlatır mı? Anlatmaz. Ama bu bir veridir. Hocanın Belhanda’yı nasıl kullanmak istediği önemli. İstatistikler enteresan gelebilir. Durum bu. Tek bir istatistikten bir şey çıkmaz. Fakat; doğru yolu bulmak için de istatistikleri çoğaltmak gerekir.

“Muslera gider Fernando gitmez”

Muslera gider, Fernando gitmez. “Muslera zaman zaman yanlış çıkışlar yapıyor. Yan toplarda kötü. Ne acayip penaltılar yaptırdın” gibi şeyleri bu sezon söyleyebilirsin. Ama Fernando için öyle bir şey söyleyemezsin. Muslera önemsiz demiyorum. Bu Fernando’nun önemini gösteriyor. 20 milyon Euro’ya PSG’ye gidebilir. Ama 6-7 olmaz.

“Beşiktaş bırakırsa, Fenerbahçe Tolgay’ı almalı”

Fenerbahçe’nin Tolgay’ın peşinde koşmaması gerektiğini düşünüyordum. Ama şu anda fikrim değişti. Fenerbahçe’de performans o kadar düştü ki… Bu risk alınabilir. Fenerbahçe’yi biraz rahatlatacak bir oyuncuya ihtiyaç var. Kendimi tekzip ediyorum. Tolgay konusunda yanılmışım. Dünkü performansı gördükten sonra Fenerbahçe almalı. Tabi Beşiktaş yolluyorsa.