Polat, “Başkan olsam Fatih Terim’le çalışmazdım. Çünkü başkan olduğum dönemde Terim’e teklif götürmüştük. Önce kabul etti. Kabul ettiği için o dönemki teknik direktör Frank Rijkaard ile yolumuzu ayırdık. Ancak ertesi gün ‘Ailemle konuştum, Türkiye’de çalışmak bize acı veriyor’ diyerek teklifi geri çevirdi” ifadelerini kullandı.
Galatasaray eski başkanı ve iş adamı Adnan Polat, Sabah’a konuştu. “Türk Telekom’un yapılış sürecinde devletin desteğini unutamam” diyen Polat, o dönemde statlarını devlet yaptığı için rakiplerince çok ciddi eleştirildiğini ama sonra birçok kulübün böyle yaptığını söyledi.
İşte Polat’ın sorulara verdiği yanıtlar:
Galatasaray’a yıllarınızı verdiniz. Şimdi dönüp baktığınızda neler hissediyorsunuz?
Ben sadece başkan olarak değil, Alp Yalman döneminde futbol komitesi başkanlığı ve başkan yardımcılığı da yaptım. O dönem kulübü borçsuz hale getirdik. Üstelik bunu takımı gençleştirerek yaptık. Sonra bu kadro, GS tarihinin en büyük başarılarına imza attı. İki dönem başkanlık yaptım. Başkanlık dönemimde de günü değil, geleceği kurtarmak için çalıştım hep. Ali Sami Yen Stadyumu kötü vaziyetteydi, çökme ihtimali vardı. Seyrantepe’nin yapılması için çok uğraştık. Yeni stadyum için Cumhurbaşkanı çok büyük destek oldu. O olmasa Türk Telekom Stadı’nı yapamazdık. Çok modern bir stat oldu. Galatasaray’a çok emek verdik, mali olarak düze çıkardık ama bana operasyon yapılmak istendi. Bazı gruplar menfaatlerini kestiğim için bana düşman oldu. Bunu yapanlar da kendi çıkarını düşünen liseci takımı. Liselilerin yüzde beşini bile geçmez bunlar ama hâlâ etkililer Galatasaray’da. Gece gündüz canla başla çalıştım ama hiçbir hizmet cezasız kalmıyor. Galatasaray sevgisi hep kalbimde ama gönül kırgınlığım var. İş ve aile hayatımı ikinci plana attım o dönem.
Başkan olmayı bir daha ister misiniz?
Ben Galatasaray’daki misyonumu tamamladığımı düşünüyorum. Hem taraftarlardan, hem de Galatasaray camiasından başkan olmam için talep var. Özellikle Ultraslan taraftar grubu çok istiyor. Hepsine teşekkür ediyorum ancak böyle bir niyetim yok. GS taraftarı ile hep güzel bir ilişkim oldu.
“Aziz Yıldırım’ın yerinde ben olsaydım Metris’in tabanına gömerledi beni” demiştiniz…
Evet, sözlerimin arkasındayım. Sözlerim sadece kendini düşünen liseci takımaydı. GS camiası ve taraftarlar bana hep güvendi ve sahip çıktı.
Bu sezon siz Galatasaray’ın başında olsaydınız Fatih Terim’le çalışmayı tercih eder miydiniz?
Hayır çünkü başkan olduğum dönemde Terim’e teklif götürmüştük. Önce kabul etti. Kabul ettiği için o dönemki teknik direktör Frank Rijkaard ile yolumuzu ayırdık. Ancak ertesi gün “Ailemle konuştum, Türkiye’de çalışmak bize acı veriyor” diyerek teklifi geri çevirdi. Üç ay sonra seçim kararı aldık ve ben seçime girmedim. Benden sonra Ünal Aysal başkan oldu. Bizi o dönem ortada ve zor bir durumda bırakan Terim, teknik direktör olarak geri geldi. Ben bu olayı kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Türk futbolu nasıl bir noktada?
Türk futbolunun yapısal problemleri var ve mevcut federasyon sistemiyle bu sorun çözülemez. Kulüplerin geleceğini kurtarmak için gelir-gider dengesini oluşturmak gerekiyor. Bunun için Finansal Fair Play sistemi oturtulmalı. Kulüpler paralarını kontrollü harcamalı. Takımlar alt yapılarına ciddi yatırım yapmalı. Türkiye’de kulüp başkanlarının tek düşündüğü şey şampiyonluk. Mali bütçeyi düşünmeden transferler yapıyor, kulübe borç bırakıp gidiyorlar. Yeni seçilen başkanın sırtında kalıyor borçlar. Türk futbolu tesisler açısından şanslı bir dönemini yaşıyor. Cumhurbaşkanımız spora önem veriyor ve ciddi yatırımlar yapıyor. Ülkenin dört yanında alt yapısı sağlam tesisler yapıldı. Türk Telekom’un yapılış sürecinde devletin bize yaptığı desteği unutamam. Cumhurbaşkanımız yaptı Türk Telekom’u. O dönemde eleştirmişti bizi rakiplerimiz ama bizden sonra birçok kulüp de devlet desteğiyle statlarını yaptı.
Galatasaray’ın şampiyonluğunu bekliyor muydunuz?
Beklemiyordum ama çok mutlu oldum. Beşiktaş ve Başakşehir çok iyi futbol oynadı. Rakipleri bu kadar iyi oynarken Galatasaray’ın şampiyon olması beni şaşırttı. Rakiplerin iyi oyunu karşısında Galatasaray’ın şampiyonluğunu çok zor görüyordum. Ancak rakipler son dört-beş hafta beklenmedik puan kayıpları yaşarken GS, tam aksine daha motiveydi.